Bizi takip edin

Makale

Çocuklar için Çevrimiçi Güvenlik / Bölüm -3

Çocukların internet ve mobil dünyada karşılaşabilecekleri olası tehditlerle mücadelede ebeveynlere yol gösterecek olan kılavuzun üçüncü bölümü…

tarihinde yayımlandı

Yazının ikinci bölümü için buraya tıklayınız.

Yazının ilk bölümü için buraya tıklayınız.

Üçüncü basamak: Çevrimiçi tecrübenin kültürünü anlamak 

Yaygın olarak internet sitesi, mobil uygulama ve oyun gibi dijital platformlarda gelir amacıyla kişisel bilgiler toplanabiliyor. Çocukların kişisel veri güvenliği açısından sorun teşkil edebilen bu durumla mücadele hem Google Play gibi mobil uygulama mağazalarında hem de ebeveynlerin bu sorunun önüne geçmeye yönelik çabalarıyla devam ediyor. Diğer yandan çocuk gelişim uzmanlarının saygı duyduğu dijital platformlar da yok değil. Gelirlerini reklam yerine bağış, yardım, sponsorluk ile sağlayan ve genellikle müfredat tabanlı dijital platformlar da bulunuyor.

Bu platformlar arasında yer alan ABD merkezli bir mobil uygulamanın başkan yardımcısı Sara DeWitt; temsil ettikleri felsefeyi, “yeni teknolojileri ve medyayı çocukların iyiliği için kullanmak” şeklinde özetliyor.

Amaçlarının eğitimsel gelişim ve çocukların toplumda yer edinmelerine katkı sağlamak olduğunu kaydeden DeWitt, “Çocuklar aralıksız oyun oynamaya değil, tersine gerçek dünyayı keşfetmeye yönlendiriliyor.” diyor.

Nature Cat’s Greater Outdoor adlı uygulama, çocukları bir ağacın altında otururken duyduklarını kaydetmeye teşvik ediyor. Kaydedilen görüntü ve sesler, yazılım geliştiricilerle paylaşılmıyor.

Ayda 6,1 milyon aktif ziyaretçisi bulunan PBSKids.org sayfası da iyi bir örnek. Tamamen şifreli olarak korunan platformda, kullanıcılar tarafından oluşturulan çizimler moderatörler tarafından kontrol ediliyor. Çocuklar uygulamaya giriş yapmak istedikleri zaman kullanıcı adları moderatör tarafından onaylanıyor ve otomatik şifre oluşturuluyor. Böylece çocukların şifre gibi kişisel bilgilerini paylaşmalarının önüne geçiliyor.

YouTube gibi bir marka da benzer önlemleri alabilir, ancak benimsediği iş modeli ve ölçüsü ele alındığında bu mümkün görünmüyor. (Yakın geçmişte ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun Google’ın ana markası YouTube’a çocukları ilgilendiren yasaların ihlali nedeniyle 170 milyon dolar ceza kestiğini not düşelim. Bu ceza üzerine YouTube, çocukların izlediği videolarda bilgi toplamaya odaklanan reklamları kaldıracağını açıklamıştı).

Uzmanlara göre 13 yaş altındaki çocuklar için hazırlanan ve belli güvenlik bariyerleri bulunan YouTube Kids bile bağlı bir topluluk ile dayanışma ruhu içermiyor. Çok az teknolojik firma bu tür hedeflere odaklanmış durumda. Bu tip ürünler, çocuk gelişiminde uzmanların rolü, oyunların etkisi, gizlilik ve güvenliğin önemi gibi konularda örnek teşkil ediyor.

Dördüncü basamak: Çocuğunuzla güvenlik hakkında konuşmayı sürdürün

Çevrimiçi güvenliğin hangi temalarının siz ve çocuğunuz adına daha önemli olduğunu fark etmeye başladığınızda, aile olarak bu değerler hakkında ‘onu yargılamayan’ yapıcı diyaloglara başlayın. Bu diyaloglar hem sizin beklentilerinizi hem de çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılayacak.

Kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Common Sense Media’da ebeveyn eğitimi alanında editörlük yapan Christine Elgersma; yeni web sayfalarının, uygulamaların, platform ve oyunların süreklilik halinde hayatımıza girdiğine vurgu yaparak bu konuda aile arasında iletişiminin şart olduğunu belirtiyor. Elgersma, “Sürekli genişleyen ve kafanızı delikten çıkardığınız anda çekici kafanıza yediğiniz hissini veren bir ortam. Bir çocuğun güvenliği kapsamında karşısındaki belirsizliğe odaklanmalısınız” diyor.

Çocuklarınızın güvenliğini düşündüğünüz sırada onlar, chat-sohbet ortamlarında ya da sosyal medya yorumlarında küfürlü konuşmayı benimseyebilir ve yaşlarını büyüterek kendilerine uygun olmayan sayfalara giriş yapabilirler.

Bu tür durumlar bazı anne-babalar için ekran süresini ciddi ölçüde veya tamamen kısıtlama düşüncesini teşvik edebilir. Ancak Harvard Tıp Yüksekokulu’ndan çocuklar üzerine uzmanlaşmış Dr. Michael Rich, bu stratejiye karşı ebeveynleri uyarıyor. Beklentilerin tersine bu yaklaşımın ters teperek dijital medya ürünlerini “yasaklı meyveye” dönüştürebileceğini öne sürüyor. Örneğin çocuğunuz şiddet içerikli bir video oyunu oynuyorsa çocuğunuzla birlikte oynayarak onun hangi özelliklerinden hoşlandığını anlamanızı ve nasıl bir his verdiği üzerine konuşmanızı öneriyor.

“Grand Theft Auto’da (GTA olarak da bilinen bir video oyunu) araba çalmayı öğrendiğiniz zaman yanlarında tıpkı bir öğretmenleri gibi oturabilirsiniz. Bu noktada ‘Ne öğrendiğine bir göz atalım’ demelisiniz… Bu şekilde çocuğunuzu yargılamak yerine bir endişeden yola çıkarak ‘terbiyenin temelini oluşturduğu bir destek’ sunmuş olacaksınız.”

Dr. Rich, yardım etmek için daha dikkatli, dengeli, günümüze uygun içerikler ve medya ile yaklaşmayı öneriyor. “Çocuğunuz ne zaman endişe verici veya sorun nitelikli bir içeriğe erişmek isterse, bu şekilde yaklaşım göstermelisiniz.” Diyor. Örneğin çocuğunuz okulda konuşulan konuları yakından takip etmek için TikTok uygulamasını (popüler bir video paylaşım platformu) indirmek isteyebilir ve siz de ekrana gereğinden fazla zaman ayıracağı endişesine kapılabilirsiniz. Burada gerginlik çıkarmak yerine medya okur yazarlığı, sınırlar ve bireysel farkındalık kapsamında konuşarak denge kurmaya çalışabilirsiniz.

Son sözler…

Kullanmak isteyeceğiniz ebeveyn kontrolünün (çocuklarınızın internetteki hareketlerini, indirdikleri uygulamaları takip etmenize yarayan yazılımsal araçlar), çocuğunuz istediği taktirde kolaylıkla aşılabileceğini aklınızda bulundurmanız gerekir.

Kontrolün kimde olduğu üzerinde süregelen tartışmalar yerine, eleştiri odaklı düşünme yeteneklerini geliştirmeniz, iyi veya kötü olanı sorgulaması konusunda konuşmanız çok daha faydalı.

Ekran süresi konusundaki endişenizin, çocuğunuzun tükettiği içerik ile bağlantılı olması gerektiğini de unutmayın. Anne-babalar, ekran karşısında geçirilen sürenin zararlı olduğuna inanır ve çocukları ile bu konu üzerinde çaba ve uyumlu olmayı gerekli kılan bir iletişim sağlamaya çalışırlarsa sonuç alabilirler.

Dr. Rich, “Çocuklara gerçek dünyada olduğu gibi dijital dünyada da anne-babalık yapmalıyız.” Diyor ve ekliyor: “Oturma odamızda yaptığımız gibi dijital alanda da iyi bir vatandaş olmaları için gereken değerleri ve fikirleri aşılamalıyız.”

Bu, anne-babaların doğru araç ve stratejilerle kesinlikle başarı elde edeceği bir mücadele.

Okumaya Devam Et