Bizi takip edin

Haberler

Z Kuşağı’nın Siber Güvenlik Alışkanlıkları

tarihinde yayımlandı

Yapılan bir araştırmaya göre, Z kuşağının siber güvenliğe yönelik farkındalığının önceki kuşaklara kıyasla belirgin biçimde düşük olduğunu ortaya koyuyor. Teknolojiye hakim dijital nesil olarak tanınmalarına rağmen, çevrimiçi güvenlik alışkanlıkları çoğu zaman yetersiz kalıyor. Araştırmaya göre bu grubun yalnızca üçte biri parolalarını düzenli olarak değiştiriyor; Baby Boomer (1946-1964 doğumlular) kuşağında ise bu oran %42.

1997 ile 2015 yılları arasında doğan Z kuşağı bütünüyle internet çağında büyüyen ilk nesil olarak tanımlanıyor. Sürekli dijital etkileşim halinde olmaları onlara çevrimiçi sistemleri sezgisel olarak kavrama becerisi kazandırmış ve teknolojinin şeffaf, kapsayıcı ve sorumlu bir şekilde çalışmasını bekleyen bir kuşak haline getirmiştir.

Ancak bu teknik rahatlık her zaman sağlam güvenlik alışkanlıklarına dönüşmemiş gözüküyor. Birçok Z kuşağı üyesi, uygulamaların ve cihazların onları koruyacağını varsayarak aktif önlemler almak yerine dahili güvenlik özelliklerine fazlaca güveniyor. Kolaylık çoğu zaman tedbirin önüne geçiyor; parolalar farklı hesaplarda tekrar kullanılıyor, gizlilik ayarları varsayılan halinde bırakılıyor, güvenlik uyarıları ise işlemleri yavaşlattığında göz ardı edilebiliyor.

Araştırma siber hijyen konusunda başka eksiklere de işaret ediyor. Z kuşağı yazılım ve cihaz güncellemelerini yapma konusunda en isteksiz grup; yalnızca %43’ü güncellemeleri düzenli olarak yüklüyor. Antivirüs yazılımı kullananların oranı %36’da kalırken, en azından yarısından fazlası (%58) iki faktörlü kimlik doğrulamayı tercih ediyor.

Risk alma eğilimi bununla sınırlı değil. Katılımcıların yalnızca %35’i güvensiz ortak wi-fi ağlarından uzak duruyor; Baby Boomer’larda bu oran %48. Hesaplarını şüpheli etkinlikler için düzenli kontrol edenlerin oranı ise %40’ta kalırken, Boomer’larda %54’e ulaşıyor.

Ayrıca Z kuşağı, yapay zeka gibi yeni teknolojilere karşı yüksek bir güven sergiliyor. Katılımcıların %18’i yapay zeka araçlarının kendileri adına harekete geçmesinden çok ya da son derece rahat olduklarını belirtirken, Boomer’larda bu oran yalnızca %4. Z kuşağının sadece %8’i yapay zeka ajanlarına karşı tamamen rahatsız olduğunu ifade ederken, Boomer’larda bu oran %12. Pek çoğunun önemli kararlar için yapay zekaya başvurduğu görülüyor. Katılımcıların %24’ü sağlık bilgileri, %22’si ise finansal tavsiye için yapay zekayı kullanıyor. İş yerinde ise %24’ü yapay zekanın görevleri tamamlamasından memnun olduğunu söylüyor; bu oran Boomer’ların iki katından fazla.

Yine de tablo tamamen olumsuz değil. Katılımcıların %91’i, iş yerinde çalışanlara yönelik veri güvenliği eğitimlerinin öncelikli bir konu olması gerektiğini düşünüyor. Uzmanlara göre Z kuşağının teknik becerileriyle koruyucu davranışları arasındaki boşluğun temel nedeni yüz tanıma, otomatik giriş ve parola yöneticileri gibi kolaylık sağlayan akıllı telefon özelliklerine aşırı bağımlılık.

Z kuşağının teknolojiye olan güveni çift taraflı bir kılıç gibi. Yeniliklere açıklıkları onları geleceğe hazırlasa da araştırma gösteriyor ki yalnızca farkındalık yeterli değil; giderek karmaşıklaşan dijital dünyada güvende kalabilmek için disiplinli ve tutarlı güvenlik alışkanlıkları geliştirmek şart.

Okumaya Devam Et