Bankacılık
Türkiye’deki Bankalar Siber Güvenlik Açısından Öncü Konumda, Peki Bireysel Farkındalık Ne Durumda?
Türkiye’deki bankalar siber güvenlik açısından lider konumda, ancak kötü niyetli siber korsanlara karşı mücadele ve bu noktadaki bireysel farkındalık her zamankinden daha önemli…
Türkiye, kredi ve banka kartı kullanım sayıları baz alındığında öne çıkan ülkelerden biri. Geçtiğimiz Eylül ayı itibarıyla 68 milyonu aşkın kredi kartı ve 160 milyon 433 bin banka kartı kullanımda. Aynı zamanda işlemlerle ilgili internet bankacılığı ve mobil bankacılık tercihlerinde görülen artış, internet kullanıcı sayısındaki gelişimle paralel şekilde ilerliyor. Son verilere göre Türkiye’de 59 milyon internet kullanıcısı var. Yine 2019 yılına ilişkin son bilgilerde mobil penetrasyon oranının yüzde 98,7 gibi rekor seviyeye ulaştığı dikkatlerden kaçmıyor.
Öte yandan Türkiye’deki bankacılık kuruluşlarının, siber güvenlik ve sahtekarlıklarla mücadelede sundukları çözümlerin başarısı aşikar. Kart bilgileri ve müşteri bilgileri hassasiyetle korunurken veriler ışığında, şüpheli işlemlerin tespitine yönelik sistemlerin üst düzeyde olduğu görülüyor.
Dolandırıcılık baz puanına göre Türk bankaları Avrupa’daki bankalara göre 10, tüm dünya bankalarına göre ise 12 kat daha iyi durumda. Kuruluşların güvenliğe dair attıkları stratejik adımların etkileri açıkça görülüyor.
Bu noktada dolandırıcılık ve kart bilgilerinin çalınması gibi durumlarla karşılaşılmaması için kullanıcıların her zamankinden daha fazla özenli olması gerekiyor. Çünkü bankacılık odağındaki siber saldırılar ve dolandırıcılık çabaları her geçen gün daha da artıyor. Peki bireyler, bankacılıkla ilgili bilgilerini korumak için ne gibi adımları takip etmeli, nelere dikkat etmeli ve hangi stratejileri uygulamalı?
İnternet bağlantısı ile her an ve her yerde çeşitli işlemlerin gerçekleştirilebilir olması parayı özgürleştiriyor. Paranın özgürleşmesi ile hırsızlık türleri de değişiyor; geçmişte daha sık yaşanan cüzdan çalınması, yerini siber korsanlarca geliştirilen karmaşık dijital tuzaklara bırakıyor.
İlginç olan şu, hırsızlığın siber hali kesinlikle dur durak bilmiyor; raporlar gösteriyor ki siber korsanlar, her sene daha fazla sayıda hırsızlık denemesi (çeşitli yöntemler kullanarak hack girişimi) gerçekleştiriyor. Kötü niyetli ciddi bir kesim için kişi, kurum ya da şirketlerin finansal hesaplarına yasa dışı yollarla erişmek, getirisi yüksek bir eylem olarak görülüyor.
Bunun önüne geçmek elinizde!
İşte alınabilecek bazı pratik önlemler;
1- Tanımadığınız, şüpheli e-postaları açmayın. Önemli bir kuruluştan, hatta bazen çalıştığınız şirketten geliyor gibi görünen e-postalarda ‘kötülük’ içeren amaç; linkleri, ekte bulunan form ya da PDF, vb. türlerde gibi görünen dosyaları tıklatmaktır. Ayrıca neden ‘güvenip’ tıklayasınız ki?
2- Mobil cihazlarınıza SMS ile gelen uygulama indirme linkleri, güvenilirliği tartışmalı sitelerdeki pop-up reklamlar, sosyal medya platformlarındaki bazı çekiliş, kampanya türündeki dikkat çekici paylaşımlar sizi bir şeyler indirmeye yönelten içerikler sunar. Burada anahtar kelime aynıdır; hızlı karar vermeyin ve tıklamayın.
3- Polis, hâkim veya savcıların sizi telefonla araması ve banka hesabı şifrenizi istemesi ilk bakışta çok saçma görünüyor değil mi? Ancak kötü niyetli kimseler inandırıcılığı artırmak için türlü yöntemler kullanıyor. Örneğin arka planda telsiz sesleri duyuluyor.
Ayrıca ‘kart bilgileriniz çalındı, paranızı ele geçirebilirler, bu nedenle bilgilerinizi bize aktarın’ türü ifadelerle sizden kritik önem taşıyan verilerinizi talep eden sahtekarlara karşı dikkatli olun. Kartınız çalındı bahanesiyle sizi arayanlara itibar etmeyin. Unutmayın, bankalar hangi koşulda olursa olsun kredi kartı bilgilerinizi talep etmez.
Şunu unutmayınız, banka hesabı şifreleriniz birinci derece önem taşıyan kişisel bilginizdir; polis, hâkim ya da savcı onu sizden istemez. Eğer polis, hâkim ya da savcı olduğunu iddia eden biri şifrenizi istiyorsa kesinlikle paranızı çalmaya çalışıyordur.
4- Paranız, türlü sahteciliklerle ele geçirilmeye çalışılabilir. Sahte bir e-ticaret sitesinde kredi kartı bilgilerinizi girerek yaptığınızı düşündüğünüz alışveriş, bu noktada sık karşılaşılan tuzaklardan.
Öncelikle bilmediğiniz bir siteden alışveriş yapacaksanız platformu incelemeye alın, arama motorlarından (Google.com.tr gibi) ilgili aramayı yapıp sonuçlara göz atın. Ayrıca bilgilerinizin gizli kalmasına yönelik “mesafeli satış sözleşmesi” mevcut değilse o siteden alışveriş yapmayın.
5- Kendinize ait bir sanal kart açarak içine yapacağınız alışveriş miktarında para ekleyebilir ve banka bilgilerinizi vermeden alışveriş yapabilirsiniz.
6- Dijital /Sanal Cüzdan kullanabilirsiniz. Tüm banka/kredi kartlarının aynı yerde tanımlanabildiği elektronik cüzdanlardır. Tanımlı kartlar arasından seçim yaparak güvenli bir şekilde ödeme işlemi yapılabilir.
7- Go Güvenli Öde ve 3D Secure gibi kimlik doğrulama altyapısı sunan web sitelerinden alışveriş yapmayı tercih edin. Bu altyapılar temelde, alışverişlerdeki ödeme safhasında kredi kartı bilgilerinin girilmesinin ardından telefon numaranıza güvenlik amaçlı bir kod gönderilmesini esas alır. Sistem, telefona gönderilen kodun alışveriş yapılan platformda girilmesi ile süreci doğrulama işlevi sunar.
8- Şifreler bir diğer önemli unsur. Basit şifrelerden kaçınmalısınız. 12345 gibi şifreleri artık finansal işlem yapmak istediğiniz neredeyse hiçbir web sitesi kabul etmiyor. Büyük harf, küçük harf, rakam kombinasyonları gerekiyor. Olabildiğince zorlaştırın. Bankanızla görüşerek işlemlerinizde ‘onay SMS’i’ adımı istediğinizi belirtin.
Şifre girilmesinin ardından cep telefonunuza bir de onay SMS’i gelir, ilgili yere yazdığınızda işlem gerçekleşir.
Son olarak trendlere uygun daha güvenli teknoloji kullanımı için Bilgi Güvende‘yi takipte kalın.