Güvenlik Önerileri
Temassız ve Güvenli Ziyaretçi Yönetiminin Geleceği Biyometrik Tanımada mı Yatıyor?
Pandemi sonrası dönemde kontrollü normalleşme ile ofislere ve diğer kapalı mekanlara dönüş yaygınlaşmaya başlayınca ziyaretçi yönetim süreçlerinin de yeninden düzenlenmesi gerekecek. Bu noktada biyometrik tanımlama tabanlı sistemler virüs riski taşıyan temas noktalarını ortadan kaldırıp güvenlik konusunda önemli avantajlar sağlayabilir.
Koronavirüs salgınının aniden hayatımıza girmesiyle birçok ortak temas noktası barındıran, genelde yavaş durumdaki ziyaretçi yönetim sistemlerinde sağlık ve hijyen odaklı yeni sorunlar ortaya çıktı. Bu noktada son dönemde insanları güvende tutmak için daha fazlasını yapabilen hızlı ve temassız ziyaretçi yönetim sistemlerine olan talep hızla artıyor.
Normal koşullarda da önemli olan, güvenli ve verimli erişim kontrolü, pandemi nedeniyle daha da kritik hale geldi. Bu durumun kalıcı olacağına dair genel bir kanı olduğunun altını çizmek gerek. Tüm dünyada hız kazanan aşı uygulamaları ile birlikte atılan kontrollü normalleşme adımları yavaş yavaş fiziksel mekanların kapılarını ziyaretçilerine açmasını beraberinde getirecek. Ancak kapalı mekanlarda bir arada olmanın şu an için düşüncesi bile insanları tedirgin ederken, bunun gerçek olması için bazı koşulların sağlanması şart. Bu bağlamda yeni nesil ziyaretçi yönetim sistemleri kapalı mekanları daha sağlıklı ve güvenli bir hale getirmede hayati bir rol oynayabilir.
Pandemiden önce
Bir ofis binasına, özel bir tesise ya da üniversite yurduna girişte bildiğiniz üzere sizi bir danışma karşılar ve içeri girebilmeniz için sizden bazı kişisel bilgilerinizi talep eder. Ayrıca yine bir ziyaretçi defterine ya da bir kiosk ekranına imza atmanız beklenir. Binaya girebilmek için size geçici bir ziyaretçi kartı da verebilirler. Tüm bu süreçte ortak kullanılan pek çok nesneye dokunmak durumunda kalırsınız.
Birçok kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış herhangi bir şeye fiziksel olarak dokunmak, pandemiden önce son derece normal bir durumdu, şu an ise hemen herkese korkutucu geliyor. ABD’nin Colorado Boulder Üniversitesi’ndeki araştırmacılara göre, bir insanın ellerinde ortalama 100’den fazla türe ait en az 3.000 farklı bakteri taşıyor ve bu virüsler birkaç güne kadar aktarıldıkları yüzeyde kalabiliyorlar.
Pandemi ile birlikte ziyaretçi yönetim süreçleri de mecburen değişiyor. Çünkü salgın öncesinde olduğu gibi fiziksel temas noktalarına güvenmek, mikropların yayılmasını çok kolaylaştıracağından, bu hiç birimizin istemediği bir şey.
İster bir kiosk’un dokunmatik ekranı, ister kalem ya da ziyaretçi defteri olsun, sürecin tüm aşamaları risk teşkil ediyor. Pandemi sonrası dönemde ziyaretçi süreçlerinin temassız, sürtünmesiz ve hızlı olması bir zorunluluk haline gelmiş durumda.
Ofise temassız biyometrik girişler
Biyometrik tanıma, bir kişinin yüzünü, sesini veya göz bebeğini kullanarak günümüz sistemlerinde kullanılan fiziksel temas noktalarına olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir. Kamera ya da mikrofon gibi ekipmanlar ile entegre çalışan modern biyometrik çözümleri kullanarak son derece güvenli ve kullanışlı bir kimlik doğrulama gerçekleştirmek mümkün.
Ziyaretçiler veya çalışanlar önümüzdeki süreçte, kimlik bilgilerini dokunmatik bir yüzeye girmek yerine, yüz ve ses tanıma ile giriş izni alarak ve herhangi bir yere dokunmaksızın binalara giriş yapacak.
Hız, bir ziyaretçi yönetim sisteminde de önemli bir faktördür ve biyometri ile geliştirilebilir. Manuel veri girişini yüz, ses veya göz bebeği tanıma ile değiştirerek, ziyaretçiler ve çalışanlar süreç boyunca çok daha hızlı hareket edebilir. Sürecin hızlanması, herhangi bir zamanda lobi gibi paylaşılan alanlardaki potansiyel insan sayısını azaltır. Bu, güvenlik endişelerini azaltır ve ziyaretçilerin sosyal mesafe kurallarına uymasına yardımcı olur.
Fiziksel temas noktalarının ortadan kaldırılması ile bir yandan sağlık konusunda güvenli bir ortam sağlanacakken diğer yandan biyometrik tanımlama yöntemlerinin, şifre veya anahtar kartlar gibi fiziksel belirteçler yerine kullanımının yaygınlaşması binaların güvenliğini de güçlendirecektir. Bildiğiniz fiziksel ve geleneksel erişim yöntemlerinin özellikle güvenlik konusunda zafiyetleri vardır. Biyometrik tanımlama, parola veya anahtar kart gibi yöntemlerden çok daha güvenlidir.
Bu faktörleri göz önünde bulundurmanız önemli
Hangi ziyaretçi yönetimi çözümünün sizin için en iyisi olduğunu değerlendirirken aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurmanızda fayda olabilir.
Sağlık ve esenlik
Seçtiğiniz çözüm, günümüzün sağlık sorunlarını ele alıyor mu? Proaktif olarak gelecekteki endişeleri öngörüyor mu? Bir yılı aşkın süredir hayatımızda olan COVID-19 deneyimi ile insanlar kiosk’lar veya dokunmatik yüzeyler gibi ortak kullanılan fiziksel cihazlara artık daha mesafeliler. Pandemi sonrasında çok sayıda insanın ortak kullanılan nesnelere dokunmasını gerektiren check-in/kontrol prosedürleri, ziyaretçileri sağlıkları konusunda endişeli hissettirecek. Yüz, göz bebeği veya ses tanıma gibi biyometrik yöntemler, fiziksel temas noktası ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabilir.
Sürtünmesiz rahatlık
Çözüm, ilgili herkes için uygun mu? Ziyaretçiler, çalışanlar ve ofis yöneticileri, check-in işleminin hızlı ve kolay olmasını ister. Bir resepsiyon görevlisinin gelip sizi almasını bekleyerek uzun zaman harcamak sinir bozucudur. Bir kiosk’un kullanıcı arayüzü belirsiz veya kafa karıştırıcıysa bu da can sıkıcı olacaktır. Biyometriyi sürece dahil etmek, insanları gitmek istedikleri yere her zamankinden daha kolay götüren çok basit ve sorunsuz bir kurguyu hayata geçirmek anlamına gelecektir.
Erişim güvenliği
Çözüm güvenli mi? Ziyaretçi ve çalışan yönetimi çözümleri söz konusu olduğunda güvenlik çok önemlidir. Şirketler, ofislerini kimin ziyaret ettiğini ve giriş yetkileri olup olmadığını bilmek ister. Modern biyometrik çözümler, son derece güvenli olarak bu ihtiyaçları karşılar. Biyotmetrik tanımlamada kullanılan kişinin benzersiz fiziksel özellikleri, anahtar, kart gibi nesnelere olan ihtiyacı ortadan kaldırır.
Sistem yükseltmeleri ya da değiştirme
Söz konusu çözümün tamamen değiştirilmesi gerekiyor mu? Ya da erişim yönetiminde zaten yaptığınız yatırımlardan faydalanılabilir mi? Fiziksel ziyaretçi defterlerine ve oturum açma sayfalarına dayanmayan ziyaretçi yönetimi çözümlerinin uygulanması bazen kiosk’lar, kameralar ve donanımlarla birlikte nispeten pahalıya gelebilir. Ancak bu her zaman bir gereklilik değildir. Genellikle biyometri, mevcut bir sisteme eklenebilir ve işlevselliği yeni donanım olmadan yükseltilebilir. Bu yaklaşım, zaman ve maliyet açısından daha uygundur.
Biyometrik modalite kullanılabilirliği
Düşündüğünüz sistem hangi biyometrik modaliteler tarafından destekleniyor? Biyometriyi ziyaretçi yönetimi çözümüne dahil etmek isteyen herhangi bir kurum, tek bir biyometrik tedarikçi aracılığıyla hangi tanımlama yöntemlerini kullanabileceğini iyi araştırmalıdır. Yüz ve ses gibi biyometrik yöntemler, modern bir akıllı telefon veya tablette bulunan standart sensörleri, yani kamera ve mikrofonu kullanabildikleri için çok düşük maliyetle uygulanabilir. İris yani göz bebeği tabanlı biyometri ise, amaca yönelik kameralarla da kullanılabilir.
Her üç model de, birçok teknoloji geliştiricide mevcuttur, ancak çok azı hepsini içeren çözümler sağlayabilir. Size daha fazla seçenek sunan bir biyometrik çözüm sağlayıcısıyla çalışmak, alışveriş yapmadan farklı yöntemler eklemek veya değiştirmek istemeniz durumunda size büyük bir esneklik sağlar. Ayrıca yüksek bir güvenlik çözümüne ihtiyacınız varsa, biyometrik tanımlama yöntemlerinden oluşan bir kombinasyon tercih etmeniz daha doğru olacaktır.
Mobil biyometrik kimlik doğrulama sizin için doğru olabilir
Pandemi sonrası normale dönmek isteyen ofisler için mobil biyometrik kimlik doğrulama çözümleri ideal olan alternatiflerden. Bu çözümler, yüz, ses veya iris gibi biyometrik modaliteleri kullanarak ziyaretçileri ve çalışanları güvenli ve rahat bir şekilde kaydetmek ve doğrulamak için tasarlanmıştır. Bu çözümler halihazırdaki altyapıya entegre edilerek kolayca temassız ziyaretçi yönetimi sistemine geçişi sağlar.
Yeni nesil mobil biyometrik tanımlama çözümleri, güvenli tanımlama ve kimlik doğrulama uygulamaları için akıllı telefonlarda bulunan kamera ve mikrofonlardan yararlanarak harici donanımlara ve hantal dokunmatik ekran arayüzlerine ihtiyaç duymazlar.
Ziyaretçileri ve çalışanları kontrol noktalarından hızlı ve sorunsuz bir şekilde geçirerek, uzun kuyrukları ve sosyal mesafeyle ilgili endişeleri azaltır. Ve en önemlisi, parolalardan, anahtar kartlarından veya diğer modern alternatiflerden daha güvenlidirler.
Mobil tabanlı biyometrik kimlik doğrulamayı içeren çözümler, pandemi sonrası normalleşme döneminde ziyaretçiler ve çalışanlar ofise daha sık gitmeye başladıklarında endişeleri azaltma ve iş yerinin güvenliğini artırma konusunda kritik bir rol üstlenecekler.
Bu çözümler ortak kullanılan ve virüs riski taşıyan temas noktalarını ortadan kaldırır, insanların gitmeleri gereken yere daha hızlı ulaşmalarını sağlar. Ayrıca sürtünmesizdir, oldukça güvenlidir ve mevcut ziyaretçi yönetim sistemlerine entegre edilebilirler.
Temassız çözümlerin hayatımızda bundan sonraki süreçte kalıcı olacağını düşündüğümüzde ziyaretçi yönetimi sağlayıcılarının, sistemlerini gözden geçirirken, mobil biyometrik çözümlerin avantajlarını iyi incelemeleri ve sistemlerini ihtiyaçlarına göre yapılandırma noktasında esneklik sunan çözümleri seçmeleri en doğrusu olacaktır.