Makale
Sürücüsüz Araçlar için Daha Güvenli Bir Geleceğin Anahtarı: Blokzinciri Teknolojisi
Geleceğin yollarında güvenliğin temini blokzinciri teknolojisi ile mümkün hale gelebilir…
Son yıllarda sürücüsüz (otonom) araç teknolojilerinde çok büyük ilerlemeler yaşıyoruz. Ancak otonom araçların yaygınlaşması için teknolojik ilerlemeler tek başına yeterli değil. Ulaşım altyapılarının da bu yeni sisteme adapte olması şart. Bunun gerçekleşmesi için çözüm alternatiflerinden biri ise Blockchain (blokzinciri) teknolojisi.
Dört adet sürücüsüz otomobilin aynı yolda bir kavşağa doğru ilerlediğini hayal edin. Araçlardan biri düz devam edecekken, diğerleri kavşaktan dönmeyi planlıyor. Kavşağa yaklaşırken tüm araçlar hem birbirleriyle hem de kavşağın kendisi ile kablosuz olarak iletişim kuruyorlar. Diğer yandan yolun altyapısında mevcut olan akıllı sensör teknolojisi araçların hızlarını ve hareket öncesi aksiyon planlarını analiz edip bir anlamda dijital trafik polisi rolüyle akışı kusursuz şekilde yönetiyor. İnanın bu ve benzeri senaryolar çok uzak bir geleceğe ait hikayeler değil.
Otomobil üreticileri otonom araç teknolojileri ile ilgili çalışmalarında gaza basmış durumda. Ancak bu tip araçların yaygınlaşabilmesi için teknolojik yetenekleri kadar belirleyici olacak bir diğer konu da şehirlerin yol altyapılarının otonom sürüşlere uygun bir şekilde yenilenmesi. Sürücüsüz araçların trafiğe bağımsız bir şekilde dahil olabilmesi için trafiğin uzaktan-kablosuz olarak izlenmesi veya kontrol edilmesi gerekli. Bunun için gerçek zamanlı telemetri sistemlerinin ve trafik polislerinin rolünü alacak veri işleme çözümlerinin altyapılara entegre edilmesi lazım.
Günümüzde yol üzerlerinde yer alan sensörler tarafından toplanan veriler, otonom araçların ve yolcularının güvenliğini sağlamak için yeterli değil. Bu noktada çözüm blokzinciri teknolojisinin ulaşım altyapısına uygulanması olabilir. Bu şekilde halihazırdaki nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarında bir geliştirme sağlanırken trafikte ihtiyaç duyulan veri odaklı gelişmiş güvenlik uygulamaları da hayata geçirilmiş olacak.
Blokzinciri tabanlı altyapı çözümleri
Blokzinciri teknolojisi pek çok endüstrinin geleceğinde çok kritik bir öneme sahip olsa da günümüzdeki bilinirliği ve uygulama alanları çoğunlukla kripto para uygulamalarıyla sınırlı. Veri aktarım işlemleri için kullanılan en güvenli teknolojilerinin başında gelen blokzinciri bu bağlamda kamusal altyapı çalışmalarının geleceği için umut verici bir çözüm olarak karşımızda duruyor. Bilindiği üzere blokzincirindeki her veri parçası kriptografik olarak bağlanır ve eşler arası ağlarda doğrulanır, bu da sonraki tüm bloklardaki verileri değiştirmeden tek bir bloktaki verileri değiştirmeyi neredeyse imkânsız hale getirir.
IoT’nin yaygınlaşması, halihazırdaki uygulamalarda bazı büyük güvenlik açıklarını ortaya çıkardı. Benzersiz şifrelerden kaçınan ve şifrelenmemiş verileri ileten standartlar, siber suçluların yalnızca kurumsal ağları değil, ev ve ofislerindeki bağlantılı nesneleri de hedeflemesini kolaylaştırdı. Bu nesneler dijital kameralar ya da akıllı TV’ler yerine yüksek hızlarda hareket eden otonom araçlar olduğunda risk şüphesiz çok daha fazla.
Hatta bazı fütüristlere göre bu açıkları kullanan siber suçlular lüks araçların oto pilot sistemlerini ele geçirebilir ve onları kaos anları yaratmak üzere birer silaha bile dönüştürebilir. Buna karşın blokzinciri, bu ve benzeri senaryoları devre dışı bırakacak bir teknoloji olabilir.
Kurumsal güvenlik sistemlerinin odağı bilindiği gibi dışarıdan erişimi kesmek üzerinedir. Ancak, güvenli sistemlerin diğer birçok güvenli sistemle etkileşime girmesi gerektiğinde, duvarlarla çevrili bir alan inşa etmek artık bir seçenek olmaktan çıkıyor.
Blokzincirini birçok sektörün geleceğini değiştirecek bir teknoloji olarak gören firmalardan biri de Cisco. Şirketin bu noktada yürüttüğü pek çok çalışma var.
Cisco’nun bu konudaki vizyonu; birlikte çalışabilirliğin, teknolojinin geniş ölçekte benimsenmesinde önemli bir kolaylaştırıcı olacağı ve vizyon sahibi hükümetlerin kurumsal blokzincirini kullanarak daha güvenli ulaşım altyapıları inşa edebileceği yönünde.
Otonom araçlar daha dikkatli sürücüler olma potansiyeline sahip
Geleceğin sürücüsüz araçları, sadece zamandan tasarruf sağlamayacak, aynı zamanda hayat kurtaracak. Trafik kazalarının genelinde en önemli neden insan hatasıdır. Trafikte en sık karşımıza çıkan hataların başında, direksiyon başında uyuyakalma ve akıllı telefon nedeniyle dikkatin dağılması gelir. Otonom araçlar ise bu hatalardan tamamen uzak şekilde daha dikkatli sürücüler olma potansiyeline sahip. Hatta otonom araçlar, kazaları önlemek ve trafiği optimize etmek için birbirleriyle ve karayolu altyapısıyla iletişim kurabilecek, dahası trafiği gerçek zamanlı olarak değerlendirecekler. Aynı zamanda bölgeden bölgeye değişebilecek kurallara da uyarak hata şansını en az indirecekler.
Ek olarak, blokzinciri destekli altyapı, sokak düzeyinde sensörler, işlemciler, ağ geçitleri ve araçlar arasında iletilen verilerin bütünlüğünü sağlayacaktır. Sürücüsüz araçların yollarda olacağı bir trafik aynı zamanda çevre dostu olacak. Çünkü bu senaryoda özel araç sahipliğinin yerini, talebi karşılamak için pilotluk yapan, park eden ve paylaşılan otonom araç sistemleri alabilir.
Bir sonraki adım için nelere ihtiyaç var?
Birinci nesil yol kenarı sensörleri ve navigasyon uygulamaları, sürüş şeklimizi geliştirdi, ancak sürücülerin yolcu koltuğuna geçmeden önce bazı kritik altyapı değişikliklerinin hayata geçmesi şart.
-
Güvenlik
Şu anda yol kenarı sensörleri, trafik ve hava durumu ile ilgili bilgileri araçlara iletmek için kısa mesafeli kablosuz ağ bağlantısı teknolojisini kullanıyor. Bu verilere müdahale etmek ise maalesef tahmin edilenden çok daha kolay. Bu sistemler üzerinde gerçek zamanlı trafik bilgileriyle oynamak otonom araçların yer alacağı bir trafikte çok kötü sonuçlara neden olabilir. Bir siber suçlu ya da kötü niyetli herhangi biri yolda var olmayan bir nesneyi göstermek veya hava koşulları hakkında yalan yanlış bilgiler yaymak için sistemi hack’lediğinde, bu durum o an yolda olan herkesin güvenliğin tehlikeye atabilir. Bu tür durumlara mahal vermemek için yol kenarı sensörlerinin araçlarla güvenli bir şekilde bilgi alışverişi yapması gerekli ve bu da blokzinciri teknolojisi ile sağlanabilir. Şifreli blokzinciri çözümlerinin yol sensörü altyapısına entegre edilerek araçtan araca (V2V) iletişim ve araçtan altyapıya (V2I) iletişim için protokoller kusursuz hale getirilebilir.
-
Evrensellik
Otonom araçların güvenli bir şekilde hareket edebilmesi için, yol kenarı sensör sistemleri tüm bölgelerde, tüm yollarda mevcut olmalıdır. Bu çok kolay bir iş gibi durmuyor haliyle. Ancak daha az seyahat edilen bölgelerin otonom araçlar için yasak bölgeler haline gelmemesi için tüm yolların blokzinciri tabanlı sensörlerle donatılması gerekecek. Bu teknoloji üzerinde çalışan bir altyapıdaki yolların bakımı da daha kolay planlanabilir.
-
Birlikte çalışabilirlik
Bağımsız kurumsal blokzinciri çözümleri arayan birçok şirket ile, bu teknoloji üzerine çözümler geliştiren şirketlerin birlikte çalışabilirliği, sistemin oturması adına kritik öneme sahip. Bu noktada blokzinciri tabanlı çözümlerin geliştirilmesi ve uygulanması konusunda birlikte çalışabilirliğin önemine odaklanan bağımsız Trusted IoT Alliance gibi platformların varlığı son derece önemli.
Diğer yandan otonom araçların, ayrı blokzincir ağları üzerinde çalışsalar bile tüm yol kenarı işlemcileri ve diğer altyapı araçlarıyla güvenli bir şekilde iletişim kurabilmesi gerekiyor. Benzer şekilde, yerel sistemlerin de büyükşehir altyapıları ile sağlıklı iletişim kurabilmesi gerek. Bu noktada akıllara şu soru geliyor: Ya otonom araç sahibi aracıyla başka bir ülkeye gitmek isterse?
Altyapı güvenlik protokolleri oluşturulurken, bölgesel farklılıklar görmemiz muhtemeldir. Örneğin Avrupa’da katı gizlilik yasaları, sensörlerin kişisel verileri toplamasını büyük olasılıkla yasaklayacaktır. Öte yandan Çin, veri gizliliği konusunda farklı önceliklere ve standartlara sahip. Neyse ki, blokzinciri teknolojisi bu konuda veri işlemlerinin hem güvenli hem de anonim olmasını sağlayarak en ideal çözümlerden birini sunuyor.