Çevrimiçi proje yönetimi yazılımları ile çalışılan kurumsal bir dünyada, paylaşılan şirket verilerinin zararlı gözlerden uzak olup olmadığına da dikkat edilmesi gerekiyor.
Son dönemde siber saldırganların kullandıkları en önemli yöntemlerden biri dijital olarak imzalanmış zararlı yazılımlar.
Sadece belirli 13 iPhone kullanıcısını hedefleyen zararlı yazılım saldırısının ne şekilde gerçekleştirildiği ortaya çıktı ancak ayrıntılar henüz tam olarak belli değil.
Yapılan araştırmalar, şirketlerin kendilerini DDoS (Distributed Denial of Service - Dağıtık Hizmet Aksatma) saldırılarına karşı korumakta güçlük çektiğini ortaya koyuyor.
Son 24 aylık istatistiklere göre madenciler özellikle gelişmekte olan pazarlara odaklanıyor ve gelirlerini artırmak için bu bölgelerdeki internet kullanıcılarından faydalanıyor.
Güvenlik teknolojilerinde tanık olduğumuz inovasyon ve dönüşüm, daha etkin güvenlik çözümleriyle daha konforlu bir yaşama kapı açıyor.
Büyümekte olan şirketlerin operasyonlarını optimize etmek amacıyla bulut hizmetlerine yönelmesi, uygulama güvenliğinin kontrolünün ve değerli müşteri verilerinin kaybedilmesi gibi olumsuz durumları da beraberinde getirebiliyor.
Zararlı yazılımlar ve fidye yazılımlarının ardından kripto–gasp kurumları tehdit etmeye devam ederken, uzmanlar birçok yeni teknik kullanan bu tehditlere karşı kullanıcıları uyarıyor.
En son yapılan araştırmalarr, Nesnelerin İnterneti cihazlarının yaygınlaşmasının kullanıcıların günlük yaşantısına ve bilgi güvenliğine etkisini gözler önüne seriyor.
Siber saldırganların öncelikli hedefi bankalar. EMEA bölgesindeki siber saldırıların yüzde 24’ü banka ve finans kuruluşlarına yapılıyor. Saldırganların hedefteki diğer sektörler ise yüzde 18 oranında kamu kurumları...