Bizi takip edin

Haberler

Mobil Sağlık Uygulamalarında Verileriniz Ne Kadar Güvende?

tarihinde yayımlandı

Mobil sağlık uygulamaları günümüzde yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu uygulamalar kullanıcıların egzersiz hedeflerini takip etmesine, sağlık durumlarını izlemesine, beslenme alışkanlıklarını düzenlemesine ve günlük adım sayılarını kontrol etmesine olanak tanıyor. Ancak bu kolaylığın arkasında giderek büyüyen bir tehlike yatıyor: Pek çok sağlık uygulaması, topladığı kişisel verileri yeterince korumuyor.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma Android tabanlı sağlık uygulamalarının büyük bölümünde ciddi güvenlik açıkları bulunduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar yüzlerce popüler uygulamayı test ederek çoğunun sağlık verilerini şifrelemeden aktardığını, dosyaları koruma önlemleri olmadan depoladığını ve bilgileri reklam ya da analiz şirketleriyle paylaştığını belirledi. Kısacası, sağlığımızı iyileştirmek için kullandığımız araçlar gizliliğimizi tehlikeye atıyor.

Araştırmada Google Play’de yer alan 272 sağlık uygulaması güvenlik test araçlarıyla incelendi. Güvensiz ağ ayarları, zayıf şifreleme yöntemleri ve gereksiz izin talepleri gibi sorunlara odaklanıldı. Sonuçlar endişe verici; uygulamaların çoğu güvenlik testlerinde 100 üzerinden 50 puanın altında kaldı. Birçok uygulama, kamera, konum veya dosya depolama gibi hassas izinler isteyerek gereğinden fazla bilgi topluyor.

Bazı uygulamalar ağ bağlantılarını doğrulamadan güvenilir kabul ediyor veya eski şifreleme algoritmalarını kullanıyor. Bu durum kullanıcı verilerinin kolayca ele geçirilmesine yol açabiliyor. Hatta bazı uygulamaların şifreleri ya da sağlık kayıtlarını korumasız biçimde cihazda sakladığı tespit edildi. Ayrıca reklam veya izleme yazılımları içeren uygulamaların, kullanıcıların cihaz kimliği ya da iletişim bilgileri gibi verileri fark ettirmeden topladığı da görüldü.

Teknik açıkların yanı sıra güvenliği zayıf olan uygulamaların kullanıcı deneyimi de sorunlu. Giriş hataları, donan ekranlar ve başarısız parola sıfırlama işlemleri, kalitesiz ya da aceleyle geliştirilen yazılımların yaygın olduğunu gösteriyor.

Sorun yalnızca birkaç örnekle sınırlı değil. Farklı bir incelemede değerlendirilen yaklaşık 16.000 ücretsiz sağlık uygulamasının %88’inin kişisel verileri paylaşma potansiyeline sahip olduğu anlaşıldı. Uygulamaların üçte biri gizlilik politikasına erişim sunmazken, bir kısmı ise kendi belirlediği politikalara bile uymuyor.

Uzmanlara göre bu tablo hızlı uygulama geliştirme süreçleri, tekrar kullanılan kodlar ve yayın öncesi güvenlik denetimi eksikliğinden kaynaklanıyor. Güvenin yeniden sağlanabilmesi için araştırmacılar uygulama mağazalarının otomatik güvenlik taramaları yapmasını ve geliştiricilerin yalnızca gerekli izinleri istemesini öneriyor.

Bu önlemler hayata geçene kadar kullanıcıların dikkatli olması şart: Uygulama izinlerini mutlaka kontrol edin ve gereksiz bilgileri paylaşmaktan kaçının. Kişisel verilerinizi korumak, sağlığınızı korumak kadar önemli.

Okumaya Devam Et