Mobil Kullanıcıların Yarısı Her Gün Dolandırıcılık Riskiyle Karşı Karşıya

Yapılan bir araştırmaya göre, her iki mobil kullanıcıdan biri neredeyse her gün dolandırıcılık veya başka bir dijital tehditle karşılaşıyor. Araştırmaya katılanların %44’ü cep telefonlarında düzenli olarak güvenlik riskleri yaşadığını belirtiyor. Kullanıcılar en çok dosyalarını kaybetmekten ya da iş verimlerinin düşmesinden endişe ediyor.

Araştırma, ABD, Birleşik Krallık, Avusturya, Almanya ve İsviçre’den toplam 1.300 kişiyle yapıldı. Özellikle şirket çalışanlarının kendi cihazlarını iş ortamında kullanması (BYOD – Kendi Cihazını Getir) artık bireysel tehditlerin kurumsal risklere dönüştüğünü gösteriyor.

Ülkelere göre bakıldığında, mobil tehditlere en fazla maruz kalanlar %51 ile ABD’deki kullanıcılar. Onu %49 ile Birleşik Krallık takip ediyor. Katılımcıların %66’sı gerçek mesajlar ile dolandırıcılığı ayırt etmenin giderek zorlaştığını söylüyor. Ayrıca %36’sı geçmişte bir dolandırıcılık kurbanı olduğunu söylüyor. %19’u ise sosyal mühendislik saldırılarına kandığını belirtiyor.

Mobil tehditler birçok yolla geliyor. En yaygın olanlar:

• E-posta (%65)
• Telefon aramaları (%53)
• SMS (%50)
• Sosyal medya (%47)
• Anlık mesajlaşma uygulamaları (%40)
• Alım-satım platformları (%36)

Ayrı bir çalışmaya göre, internet sitelerinin %82’si artık doğrudan mobil kullanıcıları hedef alıyor. Sadece 2024’ün Ağustos ayında, günde 1.000’den fazla “mishing” (mobil oltalama saldırıları) saldırısı tespit edildi.

Katılımcıların %37’si şantaj girişimiyle karşılaştığını, %17’si ise doğrudan mağduriyete uğradığını söylüyor. En sık görülen dolandırıcılık türleri:

• Fidye yazılımları (%25)
• Cinsel içerikli şantajlar (%24)
• Yapay zeka ile hazırlanmış deepfake videolar (%20)
• Sanal kaçırılma girişimleri (%18)

Bu tür saldırılar yalnızca maddi kayıplara değil, ruhsal sorunlara da yol açıyor. Kurbanların %75’i stres ve kaygı gibi psikolojik etkiler yaşadığını bildiriyor. %25’i ise tehdit veya şantajla karşılaştığını söylüyor.

Güvenlik uzmanları gelişen dolandırıcılık yöntemlerine ve yapay zeka ile yapılan saldırılara karşı sadece farkındalık yaratmanın yetmediğini, kullanıcıların bilgi ve araçlarla donatılması gerektiğini vurguluyor. Eğitimin, güvenlik araçlarının ve kolay raporlama sistemlerinin birlikte sunulması gerektiği belirtiliyor.