Haberler
Koronavirüs Sürecinde Çevrimiçi Dolandırıcılıkta Rekor Artış Yaşandı
Koronavirüs pandemisinde dolandırıcıların tüketicileri tuzağa düşürerek elde etmeye çalıştığı temel veriler, banka hesap veya kredi kartı bilgileri…
Yeni bir araştırmaya göre, koronavirüs pandemisinin ortaya çıktığı günden bu yana çevrimiçi alışverişlerde ciddi bir artış yaşandı. 2020’de e-ticaret dolandırıcılığına maruz kaldığını belirten tüketicilerin %80,5‘i zarara uğradıklarını belirtti. Aynı oran, 2015’te %71,2’ydi.
Güvenlik uzmanları, çevrimiçi alışverişlerde yaşanan dolandırıcılıkların geride kalan üç senede fazlasıyla arttığını, 2020’de ise zirve yaşadığını belirtti. Yapılan analizlere göre, tüketicileri tuzağa düşüren yöntemlerden biri oldukça cezbedici fiyatlar ile sahte reklam yapmak. Örneğin ABD’de istihdam oranının düşmesi ve yaklaşık 17 milyon kişinin işsizlik sigortasına başvurması, dolandırıcılar için sahte fiyatlarla tüketicileri tuzağa düşürmek için ideal şartları oluşturmuş durumda.
Dolandırıcıların denediği bir diğer yöntem, erişimi kolay olmayan ürünleri ideal fiyatlar ile sunmak. Özellikle pandeminin ilk dalgasının yaşandığı Mart ve Nisan aylarında tüketiciler maske, hijyen sıvıları ve diğer koruyucu ürünlere erişimde sıkıntı yaşadı. İlk koronavirüs dalgasında bu tür ürünleri sipariş eden tüketicilerin yarısından fazlasına siparişleri ulaşmadı. Dolandırılmışlardı. Sahtekarlığın yapıldığı çevrimiçi mecraların e-ticaret sayfaları, çeşitli web sayfaları, Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformları olduğu belirtildi.
Koronavirüs pandemisinde dolandırıcılığa uğrayanlar sadece tüketiciler olmadı. Satıcılar da sahte şirketlerin tuzaklarına düşerek ciddi kayıplar yaşadı. En çok yaşanan senaryolarda, satıcılar hizmet bedellerini gizli tutan şirketler ile anlaşmalar imzaladı ve sonrasında talep ettikleri hizmetler için istenen ‘sürpriz ek masraflarla’ karşı karşıya kaldılar. Ayrıca sahte şirketlere banka hesabı gibi hassas bilgilerini ileten satıcılar dolandırıcıların kurbanı oldu. Bu kapsamda satıcıların her zaman güvenilir şirketlerle çalışması ve inanması güç ücretler sunan firmalarla anlaşmaması gerektiği vurgulanıyor.
En çok etkilenen yaş aralığı 35-44
Güvenlik uzmanları çevrimiçi alışverişlerde en çok genç tüketicilerin tuzağa düştüğüne, en çok zarara uğrayanların ise daha yaşlı tüketiciler olduğuna dikkat çekti.
- En çok 35-44 yaş arası grubu etkileyen çevrimiçi dolandırıcılıklar, tüketicileri çekilişler, krediler, sosyal medya sayfalarına erişim talepleri ve iş ilanı gibi içeriklerle tuzağa düşürüyor.
- Tüketicilerin kesinlikle kimliklerini bilmedikleri kişilere ödeme yapmaması ve “bir ödül vaadeden” sayfalarda bilgilerini paylaşmamaları gerektiği belirtiliyor.
- Eğer bir sayfada şüpheli görünen bir içerik bulunuyorsa, tüketiciler sayfanın teknik destek veya iletişim gibi resmiyetini doğrulayan bilgilerini kontrol etmeli. Örneğin, Google G Suite kullanıcıları için 7/24 çalışan personel ile destek sunarken, Facebook ve Instagram da her türlü geri bildirim için seçenek sunuyor.
Koronavirüs pandemisinde dolandırıcıların tüketicileri tuzağa düşürerek elde etmeye çalıştığı temel veriler, banka hesap veya kredi kartı bilgileri. Satıcılar ise imza attıkları anlaşmalarda gizli tutulan madde veya uygulamaların tuzağına düşerek ciddi zararlar yaşayabiliyor.
Uzmanlar, yaşanan tecrübelerden yola çıkarak tüketici ve satıcıların kimliği bilinmeyen kişi veya şirketlere hassas bilgilerini vermemesi gerektiğini belirtiyor. Dolandırıcıların ana hedefi olan tüketicilerin finansal veya şahsi bilgilerini talep eden sayfa ve uygulamalardan uzak durması, ödül veya çekiliş gibi ilanlara rağbet göstermemesi ve şüpheli gördükleri tüm içerikleri bildirmeleri kritik önem taşıyor.