Kiralık Hesap Tuzağı: Kolay Kazanç Umudu Hayat Karartabilir

Banka hesaplarını geçici olarak başkalarına devretme fikri, kolay gelir umuduyla hareket eden pek çok kişiyi kolaylıkla tuzağa düşürebiliyor. “Hesabımız bloke senin hesabını kullanacağız, işlem bittiğinde ödemeni yaparız” gibi vaatlerle ikna edilen bireyler belli tutarlar karşılığında hesaplarını kiralıyor. Ne var ki bu hesaplar dolandırıcılık, kara para aklama, yasa dışı bahis ve hatta terör finansmanı gibi ağır suçların işlenmesine araç olabiliyor.

Hukuki sorumluluk bu tür işlemlerden yalnızca gerçek faillerle sınırlı kalmıyor; banka hesabını kullandıran kişiler de işlenen suça ortak sayılıyor. Mağdurlar genellikle “kolay yoldan yüksek kazanç sağlama” gibi vaatlerle kandırılıyor. Hesabın mobil bankacılık yetkileri “patates hat” adı verilen şüpheli telefon numaralarına devrediliyor veya üzerine kayıtlı yeni hattın kullanımı sağlanıyor. Böylece gerçek suçluların kimlikleri izlenemez hale gelirken, hesap sahibi doğrudan ceza muhatabı oluyor.

Dolandırıcılar, kiraladıkları banka hesaplarını genellikle karmaşık bir suç ağı kurmak için kullanıyor. Çeşitli oltalama ve sosyal mühendislik teknikleriyle mağdurlardan elde ettikleri gelirleri kripto para cüzdanlarına ve yurtdışı borsalara aktarıp aklamaya çalışıyorlar. Bazı vakalarda yasa dışı bahis sitelerine para transferi gerçekleştiriyor, bazen de uluslararası kara para aklama şebekelerine aracı oluyorlar. Hesapların mobil bankacılık yetkilerini de ele geçirerek yasa dışı transferler yapabiliyorlar. Böylece gerçek faillerin izleri tamamen silinirken, hesabı kullanan kişi tüm hukuki sonuçlarla baş başa kalıyor.

Bu tür olayların en çarpıcı örneklerinden biri bir vatandaşın başına gelenlerle gözler önüne seriliyor. Maddi sıkıntı içindeyken güvendiği bir arkadaşının yönlendirmesiyle iki banka hesabını kiralayan vatandaş, karşılığında 7 bin lira gibi kısa vadede cazip görünen bir gelir elde etti. Ancak bu hesapların yasa dışı işlemlerde kullanılması olayın seyrini tamamen değiştirdi. Kısa süre içinde adı 18 ayrı nitelikli dolandırıcılık suçuna karıştı. Hakkında başlatılan soruşturma ve açılan davalarda, mağdurun 180 yıla kadar hapisle yargılanması istendi. Uzun süre tutuklu kalan mağdur gerçeklerin ortaya çıkması ve asıl suçluların yakalanmasıyla beraat etti. Ancak yaşadığı süreç hem psikolojik hem de sosyal olarak derin izler bıraktı.

Bu olay özellikle banka hesaplarını başkasına kullandırmanın ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösteren önemli bir örnek. Hukuki olarak hesap sahibi, hesabı üzerinden yapılan tüm işlemlerden sorumlu tutulabiliyor. Dolayısıyla maddi kazanç ümidiyle yapılan bu tür “hesap kiralama” işlemleri, kişileri ağır suçlamalarla ve telafisi güç zararlarla karşı karşıya bırakabiliyor.

Türk Ceza Kanunu’na göre, banka hesaplarının kara para aklama veya yasa dışı bahis için kullanılması halinde 3–5 yıl, nitelikli dolandırıcılıkta ise 3–10 yıla kadar hapis cezası söz konusu. Bu tür tekliflere asla itibar edilmemeli, hesap bilgileri ve mobil bankacılık yetkileri kesinlikle paylaşılmamalıdır. Unutulmamalı ki kısa vadeli kazanç umudu yıllarca sürebilecek mağduriyet ve ağır hapis cezalarına dönüşebilir.