İnternette İzinsiz Fotoğraf Kullanımına Karşı Alınabilecek Önlemler

İnternet dünyasındaki son dönemde öne çıkan kişisel veri ihlali konularından biri de izinsiz fotoğraf kullanımı. Bir kişinin yüzünün göründüğü fotoğraf; başkalarına ait sosyal medya profillerinde, web sitelerinde ve mobil uygulamalarda farklı amaçlarla yer alabiliyor. Ceza hukuku kapsamında suç teşkil eden bu izinsiz kullanımı tespit etmek ya da önüne geçmek mümkün.

Öncelikle fotoğraflarımız kurumsal web sitelerinde çalışanları, yönetim kadrosunu, vb. temsil maiyetinde bulunabiliyor. İlgili kişilerin fotoğraflarına sahip olunmadığı veya web tasarımcılara daha kolay geldiği için internetteki herhangi birinin fotoğrafı alınıp izinsiz şekilde kullanılıyor. Esas alınan nokta ise fotoğrafı kullanılan kişilerin günün birinde bu durumu tespit edebileceklerinin göz ardı edilmesi…

Benzer şekilde fotoğraflar, sosyal medya üzerinden sahte hesap oluşturarak başkalarıyla arkadaşlık kurmak isteyen kişiler tarafından tercih edilebiliyor. Sahte hesaplardaki fotoğrafların (kadın veya erkek) kötü niyetli kişiler tarafından masum insanları kandırmak, örneğin sosyal medya hesaplarını ele geçirmek ya da fidye talep etmek için kullanıldığı biliniyor. Özetle ‘arkadaşlık kurmak’ için tercih edilebildiği gibi siber dolandırıcılar tarafından da çeşitli şekillerde değerlendirilmek isteniyor.

Bu türdeki dolandırıcılıklara ilişkin son dönemin dikkat çeken gelişmelerinden birini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Benzer şekilde arkadaşlık/tanışma siteleri ve mobil uygulamalarında başkalarına ait fotoğrafların kullanımı nispeten yaygın.

İzinsiz fotoğraf kullanımının görülmesi halinde mahkemelere suç duyurusunda bulunabilir, ilgili görselin kaldırılmasını talep edebilirsiniz. Elbette bunun için fotoğrafınızın kullanıldığını fark etmeniz gerekiyor. Bunun için izlenebilecek bazı adımlar ise şöyle sıralanıyor…

Görsel arama

Google, Yandex, Bin gibi arama motorlarında ‘görsel arama’ adı verilen özelliğin kullanımı, bu tür veri ihlallerin tespitinde etkin yollardan biri. Yöntemde fotoğrafın, arama motorunun ‘görsel arama’ denilen bölümüne sürüklenmesi gerekiyor. Örneğin Google için ilk aşamada ana sayfadaki ‘Görseller’ bölümüne tıklanması/dokunulması ya da http://images.google.com/ sayfasının ziyaret edilmesi, ardından çıkan sayfaya görselin sürüklenmesi/cihazdan yüklenmesi yeterli.

Görsel arama sonuçları üzerinden fotoğrafın hangi sitelerde yüklü durumda olduğunu görebiliyorsunuz.

Görsel arama, yüzde 100 sonuç veren bir adım değil, zira karşınıza pozunuzun benzerini veren kimseler çıkabiliyor. Ancak belli oranda işlevsellik sunduğu da bir gerçek.

Web tarayıcı eklentileri

Google tarafından sunulan ve Türkiye’de oldukça popüler olan Chrome web tarayıcısı üzerinden, internetteki herhangi bir fotoğrafınızı sağ tıklayarak kullanıldığı olası siteleri bulmaya yönelik arama yapabiliyorsunuz. Google’ın bu özelliği geliştirmeye devam ettiği kaydediliyor.

Şikâyet edebilirsiniz

Instagram, Facebook, Twitter gibi popüler sosyal ağlarda başkalarının fotoğraflarını kullanan çok sayıda sahte hesap bulunuyor. Fotoğraf odağındaki veri ihlalinin sıklıkla görüldüğü bu platformlarda farkına vardığınız bir durumu (fotoğrafın bir sahte hesapta kullanıldığını) ilgili mecralara bildirmeniz halinde inceleme başlatılıyor. Yapılması gereken tek şey, ilgili görselin şikâyet bölümü üzerinden ihbar edilmesi.

Nelere dikkat edilmeli?

1- Gizlilik ayarları

Başlıca stratejik adım sosyal medya izinleri ile ilgili. Twitter, Facebook gibi platformlardaki hesaplarınıza kimlerin erişebileceğini, ne tür bilgilerinizi görebileceklerini belirleyebilirsiniz. Benzer şekilde üye olunan web sayfaları, forumlar, vb. internet ortamlarındaki gizliliğinizi artırabilir, bilgilerinize ve fotoğraflarınıza erişimi kısıtlayabilir ya da durdurabilirsiniz. Böylelikle sizi tanımayan kişiler ve art niyetli kimselerin fotoğraflarınıza erişim ihtimalini azaltmanız mümkün.

2- Arama motorları

Kullanmakta olduğunuz arama motorlarına (Chrome, Mozilla Firefox, Opera, Microsoft Edge gibi) kendi isim ve soy isminizi yazıp sonuçları inceleyin. Çok önceden yaptığınız paylaşımlar, kaydolduğunuz siteler, yorum yaptığınız içerikler karşınıza çıkabilir. Bunlar arasından sizi rahatsız edenleri belirleyebilir, çeşitli bilgilerinizi, fotoğraflarınızı açıkça ifşa edenleri kaldırabilirsiniz.

3- Paylaşımda sınır

Hakkınızda ne kadar az veri varsa tehlike de o kadar azalır. Çok sayıda hesapta kritik önem taşıyan detayların mümkün olduğunca paylaşılmaması bu noktada öne çıkan güvenlik ve gizlilik adımlarından biri.

4- Şifreler

Size ait profillerdeki fotoğraflar, hesaplarınızın kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmesi ile başka amaçlarla kullanılabilir. Dolayısıyla hesapların (sosyal medya, e-posta, web sitesi, forumlar, alışveriş siteleri, vb) güvenliğine dair izlenecek politika son derece önemli. Güçlü ve tahmin edilmesi mümkün olmayan şifreler belirlenmesi, parolaların belirli aralıklarla değiştirilmesi öneriliyor. Ayrıca tüm hesaplarda birbirinden ayrı şifrelerin kullanımı tavsiye ediliyor.

Şifre güvenliği hakkında daha fazla ipucu için buraya tıklayınız.

Ayrıca aşağıdaki videoyu izlemenizi öneririz. İyi seyirler…

5- Wifi güvenliği

Kişisel hesapların ve bilgilerin kötü niyetli kimseler tarafından ele geçirilmesinin bir başka nedeni de kamuya açık internet ağlarına bağlanılması olabiliyor. Zira parklarda, otellerde, iş yerlerinde ve birçok yerde sunulan ücretsiz/şifresiz girilebilen Wifi ağları, siber korsanlar tarafından başkalarının cihazlarına sızmak için kullanılabilir. Ek olarak internet bağlantısının güvenilmeyen kimselerle paylaşılmaması gerektiğini hatırlatalım.

6- “Tıklamadan önce iki kez düşünün”

Oltalama saldırıları, akıllı telefon ve bilgisayarlara virüs bulaşması gibi internet çağının sık karşılaşılan metotların başarısı; güvenilirliğinden emin olunmayan web sayfalarının açılması, şüpheli e-posta ekindeki PDF dokümanın indirilmesi gibi ‘tıklama/dokunma’ esaslı nedenlere bağlı. Bu tip nedenlerin meydana getireceği olumsuz sonuçların önüne geçmenin pratik bir yolu var; ‘tıklamadan önce iki kez düşünülmesi’, yani güvenliğinden emin olunmayan hiçbir şeye tıklanmaması (akıllı telefon ve tabletler söz konusu olduğunda dokunulmaması).