Güvenlik Önerileri
Gizliliği Şirketinizin ‘En Güçlü Özelliği’ Haline Getirmenin Yolları
Çeşitli faktörlerin buluşmasıyla birlikte gizliliğin aslında son derece önemli olduğunu hatırlatan endişeler artık çok güçlü bir trend halini alıyor…
Teknoloji şirketleri için gizlilik, uzun yıllar boyunca sadece teorik bir endişe unsuru olarak belirdi. Tüketiciler, kendilerine doğrudan bir soru yöneldiğinde, şirketlerin kişisel verilerini nasıl topladığı, saklayıp paylaştığı konusundaki endişelerini dile getirirdi. Öte yandan aynı kullanıcılar verilerini işleyen ve satan uygulamaları kullanmaktan da büyük ölçüde memnundular. Veri kontrolünde gösterilen bazı dikkatsizlikler ise kişisel verilerinin çalınması ile sonuçlandı. Belki de bu davranış, gizliliği bilinçli bir şekilde kenara itmek veya onun aslında önemli bile olmadığını göstermekten geçiyordu.
Oysaki…
Gizlilik ciddidir!
Çeşitli faktörlerin buluşmasıyla birlikte gizliliğin aslında son derece önemli olduğunu hatırlatan endişeler artık çok güçlü bir trend halini alıyor. Büyük ölçekli veri sızıntıları günlük hayatın bir parçası haline gelirken, federal kurumlar veya şirketlerin siber saldırıya uğradığına dair tüketicilere bildiri veya e-posta göndermeleri de sıradan bir işlem haline geldi. Pew Research araştırma şirketinin Kasım-2019’da yayınladığı rapora göre, ABD vatandaşlarının sadece yüzde 6‘sı verilerinin geçmişe kıyasla daha güvende olduğuna inanıyor.
Gizliliğin ciddiyetine değinen trend, tüketici şirketleri ve sosyal medya platformlarının veri toplama prosedürleri konusunda mercek altına alınmasıyla güçleniyor. Bir zamanlar tüketiciler “bedava uygulamaların” kendilerini -bir ürün- olarak kullanmasını memnuniyetle görmezden gelirken, bugün şahsi verileriyle nasıl oynandığını acı verici şekilde fark ediyor. Örneğin Freckle adlı şirket tarafından 2019’da 1.200 Facebook kullanıcısı üzerinde gerçekleştirilen tüketici araştırması, katılımcıların yüzde 46’sının verilerinin kullanımı konusunda sosyal medya ağına güvenmediğine işaret etti. Kendilerine sunulan içerik, ürün satmaya çalışan bir şirketten kötü niyetleri bulunan bazı devletlere kadar şekillendirildi.
Diğer yandan Apple, gizliliği potansiyel bir farklılaştırıcı olarak değerlendiren ilk büyük teknoloji şirketleri arasında. Akıllı telefonlarının, federal kanun görevlilerinin bile içine sızamayacağı kadar güvenli olduğunu gösterdi. Apple, birçok şirketin yapmayacağını yaparak federal hükümet ile kavgalara tutuştu. Gizliliğin giderek rekabet gücü artan bir piyasada farklılaştırıcı bir unsur olduğu da öne çıktı.
Bu alanda son yıllarda önemli adımların atıldığı da bir gerçek. Örneğin Avrupa Birliği’nin (AB) Mayıs-2018’de hayata geçirdiği Genel Veri Koruma Regülasyonu (GDPR), uygulama geliştiricilere doğru şeyi yapmaları konusunda güvenmenin ötesinde gizlilik tartışmasında çok daha fazla unsur olduğuna dikkat çekti.
Gizliliği öncelik haline getirmenin 3 yolu
Bir şirket yöneticisi olarak, ürününüzün gizlilik özelliklerini artırmak için aşağıdaki üç yöntemi değerlendirebilirsiniz.
1- “Veriyi paraya dönüştürme” klişesi ile mücadele edin
Eğer bugüne kadar bir teknoloji ürünü veya platform tartışmasında yer aldıysanız, söz konusu üründen gelir elde etmenizi sağlayacak temel unsurlardan biri, “veriyi paraya dönüştürmek” şeklinde ifade edilmiştir. Bu yaklaşım, ürünün kullanıcı verilerini harmanlaması gerektiğini öne sürmenin havalı bir yoludur. Veriler işlendikten sonra, en yüksek teklifi verene satılır.
Maalesef bu yaklaşım, ürünün tüm özelliklerine bulaşacaktır. En son ve iyi örneklerden biri, video konferans uygulaması Zoom‘un koronavirüs karantinası sürecinde kullanıcıların konumunu belli ettiği, konferans içeriklerini sızdırdığı ve bu verileri reklam geliştirmek için kullandığının anlaşılması olmuştu.
Birçok kullanıcı artık verilerinin paraya dönüştürüldüğünün farkında ve onların markanıza vereceği zarar kullanıcı bilgilerini satarak elde edeceğiniz gelirden daha fazla.
Ek olarak Acxiom gibi şirketlerin elinde bulunanların dışında yeni verilere ulaşmanız da pek olası değil. Söz konusu şirket, tüketici verilerini analiz ederek şirketlere pazarlama stratejilerini geliştirmelerinde yardım ediyor.
Daha da ilginç bir şekilde ifade edersek, “veriyi paraya dönüştürme” teriminin “bunun nasıl paraya dönüştürüleceği konusunda hiçbir fikrim yok” demenin bir yolu olduğuna dikkat çekmeliyiz.
2- Gizliliği bir içerik haline dönüştürün
Ellerine en ufak veri parçalarını bile geçirmeye çalışan günümüzün çoğu şirketlerinin yanında bir de bunun tersini yaparsanız elinize ne geçeceğini düşünün. Uygulamanız, kullanılması için e-posta adresi bile gerektirmiyor olsaydı nasıl olurdu? Eğer kullanıcıların her hareketini takip etmek yerine onlara gizlilik araçları sunsaydınız? İşe alma sürecinde ırkçılığa karşı durmak için gizlilik üzerine odaklanan bir uygulama geliştirmek için bir insan kaynakları departmanında çalışıyor olsaydınız? Web sayfanız çirkin “ÇEREZ KULLANIYORUZ” bildirisi yerine kullanıcılarına hiçbir hareketin takip edilmeyeceğini bildirseydi ve Kullanıcı Şartları da 68 sayfa yerine sadece bir paragraf uzunluğunda olsaydı? Emin olun daha fazla güven kazanırdınız.
3- Gizlilik hassasiyetinizi tanıtımlarınızda sık sık öne çıkarın
Gizliliği “öldürücü uygulama” olarak değerlendirmeye başladığınızda ve uygulama ile süreçlerinize entegre ettiğinizde, ürünlerinizi ne şekilde farklılaştırdığınızı tanıtmak zorundasınız. Kullanıcı verilerini emen bir şirket gözlerden uzak kalacakken, kullanıcı gizliliğine önem veren bir diğeri basının ilgi odağı olabilir. Apple, gizlilik konusunda attığı öncelikleri tanıtmak için dev reklam panolarını doldurdu ve önemli sanayi konferanslarında şirketin geliştirdiği gizlilik araçlarını tanıttı.
Gizliliği geri plana atılan bir düşünce değil ama öncelik kılarak, şirketinizin ürün ve işlemlerini buna göre düzenlememenizin önünde hiçbir engel yok. Kullanıcıların gizlilik etrafındaki tercihleri açıkça değişmeye başladı. Buna rağmen birçok şirket halen gizlilik politikaları ve kullanıcı tercihleri ile uyum göstermek için olabildiğince az çaba gösteriyor.