Son Gelişmeler
Endüstriyel Siber Güvenliğin Durumu 2018 raporu yayınlandı
Çoğu kurum, endüstriyel süreçlerinin verimliliğini yeni bilişim teknolojileriyle artırmayı hedefliyor. Ancak BT ağlarının güvenliği için yatırım yapmalarına rağmen operasyonel teknolojiler için kapıları açık bırakıyorlar.
Daha fazla bağlantı ve nesnelerin interneti (IoT) kavramının dahil olduğu dijitalleşme trendi enerji santralleri, fabrikalar ve su artıma merkezleri gibi, operasyonlarında endüstriyel kontrol sistemleri (ICS) kullanan kurumlarda yaygınlaşmaya devam ediyor. Bu trend beraberinde bazı bilinen siber güvenlik tehlikelerini de getiriyor. Şirketlerin %65’i, nesnelerin interneti ile birlikte ICS güvenliği risklerinin arttığına inanıyor. Ancak yapılan araştırmalar, sektördeki bir çelişkiyi ortaya çıkarıyor. Çoğu kurum, endüstriyel süreçlerinin verimliliğini yeni bilişim teknolojileriyle artırmayı hedefliyor. Ancak BT ağlarının güvenliği için yatırım yapmalarına rağmen operasyonel teknolojiler için kapıları açık bırakıyorlar. Bu da fidye yazılımı ve zararlı yazılımlar gibi basit tehditlerin etkili olmasına neden oluyor. Bunların yanı sıra daha birçok bulgu Kaspersky Lab’in ‘Endüstriyel Siber Güvenliğin Durumu 2018’ başlıklı raporunda açıklanıyor.
BT ve operasyonel teknolojilerin (OT) bir araya gelmesi, OT’nin dış ağlarla daha fazla bağlantı halinde olması ve endüstriyel IoT cihazlarının yaygınlaşması, endüstriyel süreçlerin verimliliğinin artmasına yardımcı oluyor. Ancak, bu trendler beraberinde riskleri ve güvenlik açıklarını da getiriyor. Bu da kurumların kendilerini güvende hissetmemelerine neden oluyor. Şirketlerin %77’si endüstriyel kontrol sistemleriyle ilgili bir siber güvenlik vakasının hedefi olabileceklerine inanıyor.
Kurumlar BT ve OT/ICS ağlarındaki siber güvenlik yaklaşımlarında farklı davranıyor. Artan dijitalleşmeyle birlikte gelen risklerin farkında olsalar da operasyonel ağlarını korumak için doğru siber güvenlik önlemlerini almıyorlar. Endüstriyel şirketlerin %51’i son bir yıl içinde herhangi bir siber güvenlik vakasından etkilenmediğini iddia ediyor. Araştırmaya katılanların yarısının BT departmanında çalıştığı göz önünde bulundurulduğunda, elde edilen bulgular BT yöneticilerinin kendi endüstriyel kontrol sistemlerinde yaşanan vakalardan haberdar olmayabileceğini gösteriyor. Bunun da nedeni kurumun genel siber güvenliği için birleşmiş bir yaklaşım göstermemesi olabilir. BT ve OT siber güvenliği arasında daha iyi bir entegrasyon kurulması için imkan var. Kurumların %48’i endüstriyel kontrol ağlarını ilgilendiren bir saldırı olduğunda bunu tespit edecek veya izleyecek önlemler almadıklarını itiraf ediyor.
Bu tür saldırıların; ürünlerin hasar görmesi, müşteri güveninin ve iş fırsatlarının kaybedilmesi, çevreye zarar verilmesi ve bir ya da birden çok tesiste üretimin durması gibi çok yıkıcı sonuçları olabiliyor. Geçtiğimiz 12 ay içinde en az bir ICS siber güvenliği vakası yaşayanların %20’si finansal zararın arttığını dile getiriyor. Bu da daha iyi siber güvenlik sistemlerine yatırım yapılmasını teşvik ediyor.
Risk algısı ve gerçekler: Çalışanların hataları nedeniyle yaşanan sızıntılar
Gelişmiş BT güvenliğine özel olarak yapılan yatırımlar ve bu konudaki farkındalığa rağmen, endüstriyel kurumların OT sistemleri geleneksel ve toplu zararlı yazılım saldırılarına yakalanmaya devam ediyor. Hedefli saldırılar hakkında duyulan endişe artarken, şirketlerin neredeyse içte ikisi (%64) son 12 ay içinde endüstriyel kontrol sistemlerine yönelik en az bir geleneksel zararlı yazılım veya virüs saldırısı yaşadığını belirtiyor. Şirketlerin %30’u fidye yazılım saldırısına uğrarken, dörtte birinin (%27) endüstriyel kontrol sistemlerinde çalışanların yaptığı hatalar nedeniyle sızıntı yaşandı. Sektörü etkileyen hedefli saldırıların oranı 2018’de %16’da kaldı (2017’de %36’ydı). Bu da hedefli saldırılarla ilgili endişelerin gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. Endüstriyel kontrol sistemlerini kullanan şirketler halen zararlı yazılım ve fidye yazılımı gibi daha geleneksel tehditlerin kurbanı oluyor.
Kaspersky Endüstriyel Siber Güvenlik Marka Müdürü Georgy Shebuldaev, “Sektörde verimliliği artırmak için bulut ve IoT gibi dijital trendler daha sık kullanıldıkça, kritik sistemlerin çalışmaya devam etmesi ve işlerin yürümesi için siber güvenliğin önemi ve zorluğu artıyor. Her geçen gün daha çok şirketin siber güvenlik politikalarını geliştirerek endüstriyel kontrol ağlarını korumaya yönelik önlemler aldığını görmek güzel. Bu doğru yönde atılmış bir adım olsa da dijitalleşmenin hızına yetişmek için daha fazla aksiyon alınmalı. Bunların arasında, belirli ICS işlemlerini kapsayan vaka müdahale programlarını güncellemek ve zorlukları aşmaya yardımcı olacak özel siber güvenlik çözümleri kullanmak yer alıyor.” dedi.
Gelecekte karşılaşılacak zorluklar: Nesnelerin İnterneti ve Bulut
Endüstriyel Nesnelerin İnterneti ve bulut tabanlı sistemlerin kullanılmaya başlanmasıyla ortaya endüstriyel şirketler için zorluk teşkil eden yeni bir güvenlik boyutu da eklendi. Şirketlerin yarısından fazlası (%54) için, IoT ekosistemlerinin entegrasyonu ve bağlantı özellikleri ile ilişkili risklerin artması önümüzdeki yılda büyük bir siber güvenlik sorunu oluşturacak. Bu riskleri yönetmek için alınacak önlemler de ayrı bir sorun teşkil ediyor.
Şirketlerin akıllı teknolojilere ve otomasyona daha fazla yatırım yapmasının yanı sıra endüstri 4.0’ın uygulanmaya başlanması, bağlantılı sistemler ve IoT trendinin artarak devam edeceğini gösteriyor. Bunlarla birlikte bulut bilişim kullanımı da artıyor. Endüstriyel kurumların %15’i SCADA kontrol sistemleri için bulut çözümlerini kullanırken, %25’lik bir kesim ise önümüzdeki 12 ay içinde bu çözümlere geçmeyi planlıyor. Kritik altyapıların üst düzey yönetimi için bulut bilişim kullanımına yönelik dikkate değer bir akım var.
Bu nedenle, siber güvenlik önlemlerinin de teknolojilere uyum sağlama hızına yetişmesi hayati önem taşıyor. Böylece yeni teknolojilerin kurumlara getirdiği avantajların birlikte gelen risklerin önüne geçmesi sağlanmalı. Şirketlerin operasyonel, finansal ve itibari zararlardan kaçınması için ICS vaka müdahale programlarını daha ciddiye alması gerekiyor. Şirketler yalnızca, belirli bir vaka müdahale programı geliştirip bağlı ve dağıtık endüstriyel ekosistemlerin karmaşık yapısını yönetebilecek özel bir siber güvenlik çözümü kullanarak hizmetlerini, ürünlerini, müşterilerini ve çevrelerini koruyabilirler.