Dijital Güvenlikte Davranışsal Riskler

Şifre güvenliği ile ilgili farkındalık artıyor olsa da günlük alışkanlıklar ne yazık ki bu bilince paralel ilerlemiyor. Yapılan bir araştırmaya göre, özellikle genç nesiller şifre güvenliğinin risklerini bilmelerine rağmen bu riski azaltacak davranışları yeterince benimsemiyor.

Araştırmaya katılanların %35’i, bir hesabı veri ihlali sonucu açığa çıktıktan sonra bile şifresini nadiren ya da hiç değiştirmiyor. Şifre değiştirenlerin de %38’i yalnızca bir karakteri değiştirerek ya da eski bir şifreyi yeniden kullanarak risk almaya devam ediyor. Katılımcıların %79’u aynı şifreyi tekrar kullanmanın riskli olduğunu kabul etse de, %59’u veri ihlali sonrası yine eski bir şifreyi tercih ediyor.

Şifre yönetimindeki zorluklar, kullanıcıların hesaplarının kullanımını tamamen bırakmasına neden olabiliyor. Katılımcıların %55’i sadece şifre sıfırlama süreciyle uğraşmamak için hesabı iptal etme veya yeni bir hesap açma yoluna gidiyor. Özellikle Z kuşağının %30’u önemli hesaplarının şifresini sık sık unuttuğunu belirtiyor.

Genç kullanıcıların çok faktörlü kimlik doğrulamayı (MFA) kullanma konusunda daha istekli olduğu görülüyor. Ancak bu olumlu eğilim, zayıf şifre alışkanlıklarını telafi etmeye yetmiyor. Dahası Z kuşağının %25’i şifrelerini SMS, %19’u ekran görüntüsü ile, bir diğer %19’u ise sözlü olarak başkası ile paylaşıyor. Güvenli parola yöneticisi ile paylaşım oranı ise sadece %13.

Z kuşağının %46’sı parola yöneticisi kullanıyor olsa da X kuşağında bu oran %33; 60 yaş üstü kullanıcıların ise %59’u şifrelerini hala kağıda yazıyor. X kuşağının %21’i parola yöneticisi kullanmayı bilmediğini ya da güvenmediğini söylüyor. Oysa bu kuşak günümüzde iş hayatında güvenlik politikalarını belirleyen konumlarda yer alıyor.

Bu veriler güvenliğin yalnızca teknolojik çözümlerle sağlanamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Sahip olunan araçlar ne kadar gelişmiş olursa olsun, kullanıcı alışkanlıkları zayıf kaldığı sürece riskler varlığını sürdürüyor. İnsan davranışları dijital güvenliğin en kırılgan noktası olmaya devam ediyor. Bu nedenle sürdürülebilir güvenlik için teknik önlemlerin yanı sıra bireylerin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi büyük önem taşıyor. Dijital dünyada güvenliği sağlamak ancak bu farkındalığı davranışa dönüştürmekle mümkün hale gelebilir.