Makale
Çocuklar için Çevrimiçi Güvenlik / Bölüm – 1
Çocukların internet ve mobil dünyada karşılaşabilecekleri olası tehditlerle mücadelede ebeveynlere yol gösterecek bir kılavuz…
Sayısız uygulama, oyun ve web sayfası ile popüler hale gelen internette, pazarlamacıların öne sürdüklerini yargılamak gerçek hayattakinden çok daha zor. Sadece uygulamaların ve web sayfalarının vaatlerini değerlendirmekle kalmıyor, çocuğunuzun direkt mesajlarına dadanan yabancılar ve siber zorbalardan, ekranlar için uykusundan ödün vermesine kadar birçok konuda endişe duyuyorsunuz. Dahası, güven ve doymuşluk hissi yerine yalnızlık ve gerginliğe kapılmasından korkuyorsunuz.
‘Telefonunu teslim ederek en iyisini ummak’, 21’inci yüzyıldaki ebeveynliğin temeline yerleşti. Özellikle okul çağı öncesindeki bir çocuğun, ekrana bakmak için delirmesi ve 8-12 yaş arası çocukların arkadaşları ile Fortnite oynamak için yalvarması söz konusuysa. Yine de, çocuğunuzun çevrimiçiyken geçirdiği vakit konusunda daha yönlendirici ve otorite sahibi bir ebeveyn olmak mümkün.
Birinci basamak:
Çaresiz hissetseniz bile nasıl karşı duracaksınız?
Dr. Jenny Radesky, ekran sürelerini yönetmeye çalışmanın ebeveynler açısından genelde moral bozucu olabileceğini belirtiyor. Radesky, Michigan Üniversitesi’ne bağlı kliniğinde ebeveynler ve bakıcılar ile konuşarak çocukların ekran sürelerini yönetebilmek için otorite ve ikna edebilme eksikliklerini geliştirmeye çalışıyor.
Dr. Radesky, baş yazarı olduğu 2016 Amerikan Pediyatri Akademisi kılavuzunda, 18 aydan küçük çocuklara dijital medya sunulmaması gerektiğini önermişti. 2-5 yaş arası çocuklar için de günde en fazla bir saat ekran kullanımı önermişti. Bu süre içinde de ebeveyn ile çocuğun beraber izleyeceği yüksek kaliteli program veya içerikler tavsiye edildi.
Bazı ebeveynler, bazı uzmanlar gibi bu tip kılavuzları ekran kullanımını kısıtlamak olarak görüyor. Bir saat, akşam yemeğini hazır etmeye çalışan ya da okul öncesi çocukları için gerektiği gibi zaman ayıramayan anneler, babalar için anlamsız olabilir.
Dr. Radesky’e göre internet, bizleri tutsak edecek şekilde tasarlanıyor. Teknoloji uzmanları kullanıcı nezdinde maksimum vakit ayrılması ve tıklama yapmaya yönlendirici tasarımlar gerçekleştiriyor. Bu tasarımlar, yeni bir şey karşımıza çıktığında veya dışarıdan onay aldığımızda beynin kontrol yönetimi ve ödüllerden hoşlanan kısımlarını ifşa ediyor. Çocuklarda bu bölgeler henüz yeterince gelişmemiş olduğu için yeni ve göz alıcı içeriklere kolayca kapılıyorlar.
Çocuklar, ekranın içinde kayboluyorlar; bırakın izledikleri hakkında diyalog kurmayı, kendi hayatlarında öğrendikleri şeylerle bile bağ kurmuyorlar. Dr. Radesky, ‘İnternetin tasarlanma şekli elimizi kolumuzu bağlıyor’ ifadesini kullanıyor.
‘Yapışkan’ tasarımlı uygulama ve oyunlara dikkat!
Çaresizlik hissi; sürekli yorgun, fazla çocuğu olan, ev işlerinde sıkıntı çeken ebeveynlerde daha yoğun olabilir. Diğer yandan daha fazla reklam ve çerez içeren ücretsiz uygulamalarda anlamlı etkileşim ve entelektüel fayda sağlanması yerine ödüller ve sonu gelmeyen kaydırma gibi “yapışkan” tasarımlara sahip içerikler sunuluyor.
Dr. Radesky, “Eğer çocuğunuz kafasını kaldırıp size bakmıyorsa muhtemelen uygulama gereğinden fazla yapışkandır” diyor.
Etkisiz, yeterince otorite sahibi olmayan veya işi başından aşkın ebeveynler için birkaç temel taktik söz konusu. İlk olarak, çocuğunuzun karşısına görsel şekeri yerleştiren ikna edici tasarımları hatırlayın. Bunlar kesinlikle çocuğunuzun çıkarlarına hizmet etmiyor, tersine maksimum etkileşim ile kar amaçlıyor. Bunu çocuğunuza açıklayarak, kullandığı teknolojiyi sorgulamasını sağlayın. Anaokulundaki çocuklar bile yönlendirilme konseptini anlayabilir, dahası ergenlik çağındaki ve daha üzeri yaştaki gençler bu fikirle isyancı dürtülerini harekete geçirerek düşünebilir.
Genel olarak birçok ebeveyn gelişim basamaklarına dayalı olarak ekran kullanım yöntemlerini adapte etmekte zorlanıyor. 4 yaşında okuma uygulaması kullanan bir çocuğa yapılacak kılavuzluk, 14 yaşında her gün Minecraft oynayan bir diğerine yapılacaktan daha farklı olacak.
Eğer ekrandan kopamıyorsa?
Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Common Sense Media, uygulama ve çevrimiçi oyunlar başlıkları altında internet içeriklerini gözden geçirip puanlayarak ebeveynlere yardımcı oluyor. Puanlamalar çocuk gelişim araştırmalarına dayanırken, gözden geçiren ürünlerin yaşa uygunluğu ve eğitimsel değere sahip olup olmadığı gibi faktörlere bakılıyor. Aynı zamanda olumlu mesajlar, şiddet, cinsellik, tüketicilik, riskli davranış ve diğer önemli temalar inceleniyor.
Dr. Radesky, yaştan ayrı olarak ekran kullanım zaman ve kurallarının belli ihtiyaçlar ile entegre edilmesinin stratejilere dayalı olduğunu söylüyor. Çocuğunuzun içeriklere nasıl tepki verdiğine dikkat edebilirsiniz. Eğer belli bir medya içeriği tükettikten sonra sizinle yeni bir fikir ya da bilgi paylaşırlarsa siz de düşüncelerini ve davranışlarını beğenirseniz, içerik uygun demektir.
Çok fazla geçiş içeren, hızla akan ve dikkat dağıtan içerikler çocukların duygusal tepkilerini kontrol etmelerini zorlaştırabilir. Eğer çocuğunuzun ekrandan kopmadığını görürseniz, sonrasında izledikleri veya gördükleri şeyi açıklayamaz olurlarsa, hatta daha talepkâr ve somurtkan hale gelirlerse, o içeriğe erişimlerini yönlendirmeye (değiştirmeye) çalışın.
Dr. Radesky, ebeveynlerin kendi ekran zamanı tercihlerini çocuklarına yansıtmaları gerektiğini düşünüyor. Eğer bir telefonu sırf sıkıldığınız ve stresli olduğunuz için elinize alıyorsanız bu alışkanlığınızı değiştirin, farklı bir çözüm bulmaya çalışın. Çocuğunuzun da sizi taklit edeceğinizden şüpheniz olmasın.
İkinci basamak: Çevrimiçi güvenlik tanımını genişletin
Yazının devamı için buraya tıklayınız…