Bizi takip edin

Son Gelişmeler

Blockchain bankacılıktan enerji sektörüne kadar birçok avantaj sağlıyor

Blockchain teknolojisinin sağladığı gelişmiş güvenlik özellikleri bankacılıktan enerji sektörüne kadar herkesin dikkatini gitgide daha fazla çekiyor.

tarihinde yayımlandı

Blockchain

Blockchain teknolojisinin sağladığı güvenlik, verileri korumada, depolamada ve değiştirmede efektif yollar arayan güvenlik sektörünün dikkatini gitgide daha fazla çekiyor. Bilişim güvenliği alanındaki dağıtım ve çözümleriyle pazarda lider konumda bulunan Komtera Teknoloji’nin güvenlik uzmanları, blockchain’in artık başlı başına bir güvenlik aracı olarak kullanılmaya başlandığının altını çizerek veri güvenliklerini gerçekleştirmek için şirketlerin bu teknolojiyi nasıl kullanabileceğiyle ilgili 7 yöntem sıralıyor.

Blockchain’in sağladığı dağıtılmış veri defteri teknolojisi, günümüzde kripto para birimlerinden tedarik zincirlerine kadar pek çok alanda uygulanıyor. Bu uygulamaya karşı duyulan heyecanın büyük çoğunluğu, sistemin doğası gereği güvenli bir teknoloji olmasından kaynaklanıyor. Blockchain’deki iç güvenliğin tamamen güvenlik alanında uygulanıp uygulanamayacağı sorusunu tartışmaya yatıran uzmanlara göre cevap olumlu gözüküyor.

Blockchain’in getirdiği özelliklerin verileri güvenli hale getirmede, ağlarda, kimlik doğrulamada, veri kayıtlarını saklamada, kritik altyapılarda ve daha fazlasında kolaylık yarattığını güvenlik sektörünün artık keşfettiğini belirten uzmanlar, şirketlerin güvenlik prosedürlerinde blockchain teknolojisi kullanımının artacağına işaret ediyor. Pek çok faydasına rağmen zincir sisteminin var olan her güvenlik sorununu çözemeyeceğini hatırlatan uzmanlar, bu teknolojinin güvenlik sektörü için getirilerini 7 maddede özetliyor.

  1. Dağıtılmış Kimlik

    Ağlarda biri kullanıcıya, diğeri de cihaza ait olmak üzere iki tip kimlik bulunuyor. Ağa bağlanan cihazlarda kimliği doğrulayabilmek oldukça ciddi bir konu. Blockchain, bu cihazların kimliğini oluşturmada ve doğrulamada kolaylık yarattığı için uzun zamandır kullanılıyor. Zincirler, sunduğu altyapıyla IoT cihazların bu ihtiyaçlarını karşılarken, cihazların tamamen tanımlanmış ve güvenli kılınmış halleriyle doğrulanmış bir zincirin parçası olmasını sağlıyor.

  2. Dağıtılmış Depolama

    Siber saldırganlar büyük veri tabanlarına daima bayıldığından, terabayt boyutunda bilgi içeren tek bir veriye yönelik gerçekleştirilen bir ihlal bile milyonlarca ya da on milyonlarca kaydın açığa çıkmasına sebep olabiliyor. Blockchain’de ise veriler geniş kapsamlı sistemlerde depolanırken hem zincirdeki her bir düğümde bulunan bilgi hem de veri tabanının tamamı hesap defterinin depolama özelliğiyle garanti altına alınmış oluyor. Ayrıca, verilerin üzerinde değişiklik yapmak zor olduğundan depolama güvenliğini yönetmek de kolaylaşmış oluyor.

  3. Zorunlu Mesuliyet

    Güvenlik gerekliliklerine sözde bir bağlılık gösteriliyor olsa da yatırımcılar ve yasal düzenleyiciler bu yapay bağlılıktan daha fazlasına ihtiyaç duyarak doğru adımların atıldığını gösteren, doğrulanabilir kayıtlar istiyor. Blockchain, yapılan her değişikliği doğrulama ve kaydetme özellikleri sayesinde denetleme yapma veya bir sorun halinde adli işlem başlatma imkanı veriyor.

  4. Veri Bütünlüğü

    Blockhchain, sistemlerin çalışması için gerekli olan tüm bilgileri şifrelerden kurallara kadar saklayan, merkezi olmayan bir yapıyla bozulması oldukça zor bir bütünlüğü yansıtıyor. Bu bütünlükte kimse bütün bilgilere erişip değişiklik yapamıyor. Verilerde yapılması istenen değişiklikleri doğrulama gerektiren ve her şeyi kayıt altında tutan bir yolla yapması sayesinde, bir veri setinin bütünlüğünün korunması için çok doğal bir çözüm oluşturuyor.

  5. Kritik Altyapı Koruması


    Hem enerji ulaştırma sistemleri hem de ağlar çeşitli güvenlik problemlerini beraberinde getiriyor. Bir süre önce Rus saldırganların uzaktan erişim sağlamak için bir elektrik şebekesine özel bir truva atı virüsü yerleştirmesi, bu konudaki tehlikeyi gözler önüne sermiş ve sektör çalışanlarının mutlaka halletmesi gereken bir sorunu doğurmuştu.
    Blockchain’in kritik altyapıları koruma açısından sunduğu avantajlar, değişim doğrulaması ve ödeme şeffaflığından geliyor. Her değişikliği kaydeden bu sistemin içerisinde kötü niyetli yazılımlar saklamak veya yasa dışı değişiklikler yapmak neredeyse imkansız bir hal alıyor.

  6. Dağıtılmış Şifreleme

    Bir şifreleme sisteminin en hassas kısmını şifreleme anahtarlarının depolandığı yer oluşturuyor. Eğer bir siber saldırgan bu anahtar deposuna erişebilirse, sistemin içindeki bütün şifrelenmiş mesajları anlamlandırabiliyor. Ayrıca, çeşitli seviyelerde bulunan kullanıcıların hepsinin giriş bilgilerine bile ulaşabiliyor.
    Blockchain’deki bilgilerin güvenliği ise bu anahtar depolarının değişik lokasyonlarda gizlenmesini sağlamaya çalışmak yerine sahip olduğu dağınık hale ve kullanılan algoritmaların zorluğuna dayanıyor. Kullanıcıların bilgilerini güvende bu şekilde güvende tutan zincir, çoğu siber saldırganın şifre ele geçirmek için kullandığı araçları işe yaramaz hale getiriyor.

  7. Özel Bir Vaka: Sağlık Hizmetleri

    Hastaların sağlık kayıtları, içerdiği verilerin niteliği ve niceliği bakımından en hassas verilerin başlarında geliyor. Blockchain teknolojisi, elektronik ortamda tutulan sağlık hizmetleri ve medikal bilgi kayıtlarını güvende tutmanın bir yolu olarak görülüyor.
    Bazı şirketlerin bu kayıtları depolamak için blockchain’leri kullanmaya başladığı biliniyor. Böyle bir modelde hasta kayıtları bir kez girildikten sonra hastanın tüm doktorları tarafından kolayca erişilebiliyor ve zincire bir düğüm eklenerek yeni bilgiler girilebiliyor. Elektronik kayıtların güvenliği için blockchain teknolojisi kullanan şirketlerin zamanla artması bekleniyor.

 “Blockchain Asla Ele Geçirilemez Diyemeyiz”

Blockchain’in temel avantajları bu yedi noktada özetlenebilirken, sistem ile ilgili en önemli iddiayı ele geçirilemez olduğu fikri oluşturuyor. Uzmanlar, diğer uygulamalara göre daha güvenli olmasına rağmen Blockchain’in hacklenmesinin imkansız olmadığını belirtiyor. Zira %51 saldırısı olarak adlandırılan ve 2018’in erken dönemlerinde yaşanan bir saldırı, Blockchain’in yarısından çoğunun bilgi işlem gücünü ele geçirmiş ve veri defterlerinin bütünlüğü bozmuştu.

Gerçekleştirilmesi oldukça zor olan bu tipte bir saldırı bir daha gerçekleşmese de Blockchain’in var olan bütün güvenlik sorunlarını ortadan kaldıran büyüleyici bir çözüm olarak kabul edilmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, güvenlik konseptini tamamlayacak diğer çözümlerle birlikte kullanılmasının daha doğru olacağını savunuyor.

Okumaya Devam Et