Bizi takip edin

Güvenlik Önerileri

Bilişim Etiği

Bilişim Etiği nedir, kuralları nelerdir?

tarihinde yayımlandı

Gerek dünya gerekse uzaydaki bilişim sistemlerini birbirine bağlayan ağlara siber uzay denir. Siber uzayda bulunan bilgilerin korunmasını ise bilgi güvenliğinin bir alt kümesi olan siber güvenlik şeklinde tanımlayabiliriz. Siber uzayı meydana getiren sistemlerin birbirleri arasındaki ilişkileri doğru kurallar ile sağlaması ve tüm paydaşların (sistemleri kullanan herkesin) birbirinin çıkarını gözetmesi halinde siber güvenliğe ihtiyaç kalmaz. Ancak bu, insanın doğası, yani iyi ya da kötü olunmasına bağlı olarak sistemlerin ortaya çıktığı ilk zamanlardan beri sadece bir ‘ütopya’ durumunda. Zira kötü niyetli kişi ve gruplar tarafından sistemler süreklilik halinde zarara uğratılmaya, çeşitli şekillerde yasa dışı kazanımlar elde edilmeye çalışılıyor. Bu kapsamdaki son araştırmalar, kişi ya da kurum fark etmeksizin siber güvenlik önlemlerine duyulan ihtiyacın gün geçtikçe arttığına işaret ediyor. Peki herhangi bir sorunun çıkmaması için sistemlerin ve kullanıcılar, gerek görülen tüm kurallara uysaydı ne olurdu? Yanıtı basit, siber güvenliğe dair olası sorunlar tamamen ortadan kalkardı.

Computer Ethics, ARPANET’in askeri kullanım haricinde işlev kazanmasının önünün açıldığı ilk yıllarda, “www” yani “World Wide Web”in bir yazılım olarak internette yayınlandığı 1991 yılının ertesinde 10 temel etik kural açıkladı. 1992 tarihli bu kurallar, Türkçe’ye Bilişim Etiği olarak çevrilirken bilgisayar teknolojinin kullanımına dair ilkeleri ile kendi doğruları içinde bir dizi disiplin sundu. Yaklaşım, felsefi yönüyle öne çıkarken bir tür ‘internetin ideal şekilde kullanımı’ rehberi vadetti. Söz konusu ilkeler aşağıdaki gibi sıralanabilir…

Bilişim Etiğinin 10 Temel Kuralı

  1. Bilgisayarlar başkalarına zarar verme esasıyla kullanılamaz,
  2. Başkalarına ait bilgisayar çalışmaları izinsiz olarak karıştırılamaz,
  3. Başkalarına ait dosyalar (fotoğraflar gibi) karıştırılamaz,
  4. Bilgisayarlar başkalarına ait verileri çalmak için kullanılamaz,
  5. Bilgisayar, manipülasyon amacıyla yani doğru olmayan bilgileri yaymak amacıyla kullanılamaz,
  6. Sahte (lisanssız-yasa dışı şekilde çoğaltılmış) yazılımlar kullanılamaz, kopyalanamaz,
  7. Başkalarına ait bilgisayar kaynakları izinsiz kullanılamaz,
  8. Başkalarının entelektüel bilgileri başkalarına mal edilemez, bir kişiye ait fikir, görüş, yazı, vb. kendininmiş gibi kullanılamaz,
  9. Bir kimse, yazdığı-hazırladığı yazılımın (veya programın) sosyal hayata etkilerini dikkate almalıdır,
  10. Bilgisayar, başkalarına saygı çerçevesinde kullanılmalıdır.

Her biri çok önemli…

İlk madde, siber korsanlığın yapılmaması gerektiğini savunurken 2-3-4 ve 7 nolu maddelerde veri gizliliğine vurgu ön plana çıkıyor. 5 nolu maddede internetin yalan bilgi yayılması amacıyla kullanılamayacağını kaydediyor. Bu maddenin günümüzde sayısız internet platformu, hatta kimi haber siteleri tarafından açıkça ihlal edildiğini görüyoruz. 6 nolu maddede, günümüzde de siber güvenliğe yönelik en ciddi tehditler arasındaki korsan yazılım sorunu ele alınmış. Bu yöndeki yazılımların siber güvenlik sorunları ile birlikte geldiği biliniyor, bu durum internetin genel kullanıma açıldığı ilk zamanlardan beri devam ediyor ve maalesef günümüzde çeşitliliği de artıyor. Örneğin mobil uygulama mağazalarının sahteleri çıkıyor ve buralardan, gerçekte ücretli olan oyunlar ücretsiz şekilde indirilebiliyor. Uygulamalar için de geçerli olan bu durum, geçmişin “korsan CD’lerinin” adeta günümüze uyarlanmış şekli gibi. Bu tip senaryoların neden olduğu mobil güvenlik tehditleri, 1990’lu yıllarda söz konusu değildi, sadece bilgisayarlar üzerinden kullanım sağlanıyordu.

8 nolu maddede telif konusu inceleniyor. Burada başkalarına ait paylaşımların, entelektüel bilgi kaynağını açık bir şekilde göz ardı ederek kullanımı konusu, maalesef günümüzün bir başka büyüyen etik sorunu. 9 nolu madde, zamanın programları, video oyunları üzerinden sunulmuş. Günümüzde de hazırlanan yazılımlarda sosyal etkilerin dikkatle ele alınması büyük önem arz ediyor. Zira bu tip konuların göz ardı edildiği yazılımlar, oyunlar kişiler üzerinden olumsuz etkilere neden olabiliyor. Ve son olarak 10 nolu maddede o dönemin ‘internet kafe’ ya da ortak çalışma ortamlarına ithafen, çevrenin rahatsız edilmemesi konusu işlenmiş. Bu madde, günümüzde belki mekanların farklılaştığı bir formda güncelliğini sürdürüyor, örneğin kahve dükkanlarında, kütüphanelerde kişisel bilgisayarların çevreyi rahatsız etmeyecek şekilde kullanılması gerekiyor.

Geçmişten günümüze birçok maddesi ile güncelliğini koruyan Bilişim Etiği kuralları, şüphesiz birçok engelle birlikte daha sağlıklı bir dijital dünya temasını temsil ediyor.

Okumaya Devam Et