Bizi takip edin

Haberler

Akvaryumdan Sunucuya: En Sıra Dışı Siber Saldırının Hikayesi

tarihinde yayımlandı

Her gün evlerimizde ve iş yerlerimizde kullandığımız akıllı termometreler, kameralar, prizler ya da sensörler gibi nesnelerin interneti (IoT) cihazları hayatı kolaylaştırsa da, çoğu zaman ciddi güvenlik açıkları barındırıyor. Günlük kullanımda fark edilmeyen bu savunmasızlıklar, siber saldırganların en zayıf noktadan sisteme sızmasına imkan tanıyabiliyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, 2017 yılında bir kumarhanede yaşanan ve en sıra dışı siber saldırılardan biri olarak tarihe geçen vakada görüldü.

Las Vegas’taki bir kumarhanede yaşanan sıra dışı siber saldırı, nesnelerin interneti cihazlarının ne kadar büyük bir güvenlik riski oluşturabileceğini gözler önüne serdi. Saldırganlar kumarhane lobisinde bulunan gösterişli bir akvaryumun internete bağlı termometresini ele geçirerek yerel ağa sızmayı başardı. Görünüşte masum bir cihaz üzerinden başlatılan saldırı, müşterilere ait hassas bilgilerin dışarı aktarılmasıyla sonuçlandı.

Siber güvenlik firması Darktrace’in raporuna göre, saldırganlar termometreyi kullanarak iç ağda “lateral movement” adı verilen yatay hareket gerçekleştirdi. Bu sayede normalde doğrudan erişilemeyecek sistemlere ulaşıp veri topladılar. Elde edilen veriler şifrelenmiş bir kanal üzerinden yurt dışındaki bir sunucuya aktarıldı. Olay IoT cihazlarının güvenlik açıklarının kritik altyapılara nasıl kapı aralayabileceğini somut bir şekilde gösterdi.

Uzmanlara göre bu tür cihazlar çoğu zaman zayıf şifrelerle, güncellenmemiş yazılımlarla ve açık portlarla çalışıyor. Ayrıca kurumların birçok IoT cihazını aynı ağa bağlaması riski artırıyor. Böylece saldırganlar ele geçirdikleri küçük bir cihazdan başlayarak hassas sistemlere doğru ilerleyebiliyor.

Olayın ardından siber güvenlik topluluğu, kurumlara IoT cihazlarını mutlaka ayrı bir ağda izole etmeleri gerektiği uyarısında bulundu. Ayrıca, çıkış trafiğinin sıkı şekilde sınırlandırılması, varsayılan şifrelerin değiştirilmesi ve düzenli yazılım güncellemelerinin yapılması tavsiye edildi. Uzmanlar, görünürde önemsiz görülen cihazların bile büyük ölçekli bir saldırıya aracılık edebileceğini hatırlatarak kurumların envanter yönetimine önem vermesi gerektiğini vurguluyor.

Bu vaka güvenlik dünyasında “fish-tank hack” adıyla anılmaya başladı ve IoT güvenliği tartışmalarında sıkça örnek gösteriliyor. Saldırı yalnızca eğlence sektörünü değil, bankacılık, sağlık ve enerji gibi kritik sektörleri de ilgilendiriyor. Çünkü hemen her alanda kullanılan akıllı cihazlar, gerekli tedbirler alınmadığında kurumlar için en zayıf halka haline geliyor.

Akvaryum üzerinden yapılan bu saldırı siber tehdit aktörlerinin yaratıcılığını gözler önüne sererken, teknolojiye dayalı iş modellerinde güvenlik anlayışının ne kadar kapsamlı olması gerektiğini de bir kez daha hatırlattı.

Okumaya Devam Et